"ميلا في" - Translation from Arabic to Turkish

    • km
        
    • mil
        
    • mille
        
    • kilometre
        
    • kilometreyle
        
    • araba
        
    • saatte
        
    Böylece tsunami saatte 800 km hızla ilerleyerek, ortaya çıkmış olur. TED وهكذا، يتكون التسونامي، متحركًا بسرعة تزيد عن 500 ميلا في الساعة.
    Birbirine vuran bizonlar saatte 50 km ile çarpan arabaya denktir. Open Subtitles ارتطامات البيسون مثل اصطدام سيارة على سرعة 30 ميلا في الساعة.
    Peki ya aracın olağan hızının 20 km/s daha az göstertseniz? TED حسناً، ماذا لو جعلت السيارة تقول دائماً أنها تسير بسرعة 20 ميلا في الساعة أبطأ مما هي عليه فعلًا؟
    bu bulutlar çok fazla büyüyebilir, 50 mil genişliğe ve atmosferde 65.000 feet'e kadar ulaşabilirler. TED تستطيع أن تبلغ حجما هائلا، يصل لـ50 ميلا في الإتساع وتصل لإرتفاع 65,000 قدم فوق سطح البحر.
    Kalbim saatte 200 mille gidiyor. Ama şu an sadece 45'teyiz. Open Subtitles قلبي يصل إلى 900 ميلا في الساعة ، ولكن ب 40 رغبة
    Kürek kemiği ve omuzdaki hasar, alçaktan düşünce oluşmuş ama saatte 25 ile 32 kilometre arası hareket etmiş. Open Subtitles الأضرار التي لحقت بكتفه ناتجة من سقوط منخفض لكن الحركة الأمامية ما بين 16 الى 20 ميلا في الساعة
    saatte 152 kilometreyle dünya rekorunu elinde bulunduruyor. Open Subtitles وفقا للأسطورة ماخ الحضرية، فهي حامل الرقم القياسي العالمي للسرعة. 95 ميلا في الساعة.
    Örneğin bir saat içerisinde 95 km gitmek istersek her birimiz araba dediğimiz yardımcı araca ihtiyaç duyarız. TED مثلا، إذا أراد أحدنا أن يتحرك بسرعة 60 ميلا في الساعة، كلانا سوف يحتاج إلى جهاز مساعد يسمى سيارة.
    Astronotların uzaya saatte 27.358 km atıldığı NASA'da araba tutması ciddi bir problem. TED في ناسا، حيث يقذف بالرواد إلى الفضاء بسرعة 17 ألف ميلا في الساعة، فإن دوار الحركة مشكل جدي.
    Ekvator'un hızı aslında saatte 98 km/h'dir. TED تكون سرعة المنطقة الوسطى واقعيا 60 ميلا في الساعة
    Gözün kapalıyken saatte 240 km hızla gittin mi hiç? Open Subtitles هل قمت بقيادة سيارة معصوب العينين بسرعة 150 ميلا في الساعة؟
    Biliyoruz, onu gördük. saatte 145 km yaparak gidiyordu. Open Subtitles نعلم ذلك ولكننا رأينا الكابتن كلبيبر ينطلق بسرعة 90 ميلا في الساعة
    Kayalık bir yoldan 100 km hızla gidecek bir adam. Open Subtitles رجل على وشك القيادة نحو منحدر بسرعة 60 ميلا في الساعة
    Ben de, kayalık bir yoldan 100 km hızla gidecek bir adama aşık bir kadın görüyorum. Open Subtitles أرى امرأة مغرمة برجل على وشك القيادة نحو منحدر بسرعة 60 ميلا في الساعة
    Şehir sakinleri yılda 12,000 mil yol katedeceklerine, sadece 500 mil katediyorlar. Peki mutlular mı ? TED بدلا من قيادة 12,000 ميلا في السنة، وهو المتوسط لما يقوم به سكان المدينة، أنهم يقودون 500 ميلا في السنة.
    Ve maksimum saatte 90 mille demek ki 30 mil uzaktaydılar, ki bu da demek ki onlar-- Open Subtitles وفي بحد اقصى 90 ميلا في الساعة... وهذا يعني أنهم كانوا 30 ميلا، وهو ما يعني أنها ربما جاءت...
    Otopsi raporları, çarpma anında 128 kilometre hızla yol aldığını ortaya koydu. Open Subtitles نتائج تشريح الجثة يكون له الانتقال 80 ميلا في الساعة في الأثر.
    Araç saatte ortalama 70 kilometreyle gidiyordu, tamam mı? Open Subtitles الجري كان جيداً الشاحنة كانت تسير بمعدل 45 ميلا في الساعة ، صحيح ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more