Üç kurban da geçen hafta kayıp olarak bildirilmiş ve üçü de kayboldukları yerden en az 50 km uzakta bulundu. | Open Subtitles | الضحايا الثلاث بلغ عن فقدانهم الاسبوع الماضي و كل من الجثث اكتشفت على بعد اكثر من 30 ميلا من مكان اختفائها |
Ertesi gün, yarış bizi akıl hastanesinin 50 km. yakınına götürecek. | Open Subtitles | بعد يوم غد، يأخذنا السباق ضمن 30 ميلا من هذا اللجوء. |
Fark ettiniz mi bilmiyorum ama her birimizin vücudunda 96.560 km damar var -- 96.560 km. | TED | لا أعلم ما إذا كنتم تعلمون، لكن لكل منا ما يقارب 60.000 ميلا من الأوردة الدموية في اجسادنا، 60.000 ميلا. |
Yani Hankel 17 mil yarıçaplı bir alanda olmak zorunda. | Open Subtitles | فهذا يضع هانكل في منطقة 17 ميلا من موقع الجريمة |
Bu Allen Teleskop Array, şu an her nerede oturuyorsanız oradan yaklaşık 350 mil mesafede. | TED | هذه مصفوفة تلسكوب الان ، حوالي 350 ميلا من اي مكان انت فيه الان |
Bir hiç uğruna ne diye 3.000 km. Yol katettin ki? | Open Subtitles | لماذا قطعتِ مسافة 2000 ميلا من أجل لاشيء؟ |
Baktığınız yer, Marabar Mağaraları, yaklaşık olarak Chandrapore'nin 32 km. ötesinde. | Open Subtitles | تلك كهوف مارابار حوالي عشرين ميلا من تشاندرا بور |
80 km'lik otoyolumuz var. | Open Subtitles | لدينا 50 ميلا من الطريق السريع ذلك الامتداد منه لنا |
"Trablusgarp-Kusmat arası 1 60 km'lik koşuda jokey seni seçtim." diyor. | Open Subtitles | أنت هو من إخترت لركوب سباقي لمسافة مائة ميلا من كوزمات إلى طرابلس |
O evin yirmi km. uzağında, sekiz yaşında bir çocuk hastaneye kaldırılmış. | Open Subtitles | ها نحن كان هناك ولد بعمر 8 سنوات أدخل إلى مستشفى على بعد 13 ميلا من تلك الحجرة |
O evin yirmi km. uzağında, sekiz yaşında bir çocuk hastaneye kaldırılmış. | Open Subtitles | ها نحن كان هناك ولد بعمر 8 سنوات أدخل إلى مستشفى على بعد 13 ميلا من تلك الحجرة |
Orası Dallas'a yaklaşık 150 km uzaklıkta, bu da demek ki arabayla 20 saat kadar sürer. | Open Subtitles | اعتقد انه ينبغي علينا جميعا ان نذهب انها تبعد حوالي 90 ميلا من مدينة دالاس مما يعني انه مقدار 20 ساعة في السيارة |
Bu yol üzerinde. Buradan 18 km uzakta. | Open Subtitles | إنه على هذا الطريق و لا يبعد سوى 12 ميلا من هنا |
Takıl etrafta, elçiyi öldüreceğim ve bu memleketin 50 km yi parıldatacağım. | Open Subtitles | حاول العبث معى ، و سوف أقتل السفيرة و سأجعل 30 ميلا من هذا البلد تتوهج بالإشعاع |
30 km uzakta bir karavanın yandığını bildirdiler. | Open Subtitles | لدينا تقرير عن مقطورة مشتعلة على بعد حوالي 20 ميلا من هنا |
Saatte 85 km hızla gidersem, depo başına 80 km tasarrufum olur. | Open Subtitles | سرعة 55 ميل بالساعة ستوفر علي مؤونة 55 ميلا من الوقود |
Doğrusu 1990 yılında ofisimde 18 mil teyp bandım vardı. | TED | في الواقع، في مكتبي في عام 1990، كان لدي 18 ميلا من الأشرطة. |
Ve 2013 yılında böyleydi, biz sokaklar üzerinde 350 mil bisiklet şeridi oluşturduktan sonra. | TED | وهكذا تبدو في عام 2013 بعد أن قمنا ببناء 350 ميلا من الممرات المخصصة للدرّاجات في الشوارع |
Böyle korunmuş bisiklet şeritlerinde 30 mil yaptık ve şimdi Amerika'nın birçok yerinde yapılmalarını görebilirsiniz. | TED | ولقد انشأنا 30 ميلا من هذه الممرات المحمية والان أنتم ترونها تظهر في كل مكان في البلاد |
Ne ülke ama. Bir çamur çukurundan diğerine 40 mil. | Open Subtitles | يا له من بلد أربعين ميلا من حفرة طينية إلى حفرة طينية |
Evet. Acapulco'dan yaklaşık 20 mil uzakta küçük bir köyde ididm. | Open Subtitles | نعم, انا كنت فى قرية صغيرة تبعد حوالى 20 ميلا من اكابلكو |