"ميلدرد" - Translation from Arabic to Turkish

    • Mildred
        
    • Bekman
        
    Hala Mildred'ın iflah olmaz bir çöpçatan olduğunu öğrenemedin mi? Open Subtitles الم تتعلم بعد ان ميلدرد سيدة لا تُناقش و لا تُجادل ؟
    Gruba katılmaktan gurur duyarım, Mildred. Open Subtitles أود انا فخور بالانضمام لهذه المجموعة,يا ميلدرد
    Hatta Mildred'den çok Gina'ya ilgi gösteriyordu. Open Subtitles وذلك عندما جاءت ميلدرد اذا كان هناك أي شيء,فأنها كانت تميل الى تدليل الصغيره جينا أكثر من الأزم 66 00: 05:
    Eşimin ölümü hâlinde, mirası kızları Gina ve Mildred arasında eşit olarak paylaştırılır. Open Subtitles في حالة وفاة زوجتي العقار سيقسم بالتساوي بين أبنتينا جيناو ميلدرد
    Çeviri: Begüm Özdemir Emre Bekman Open Subtitles - (ميلدرد بيرس) -
    - Bu benim nişanlım, Mildred. - Büyükanne Mildred mı? Tatlı istemem. Open Subtitles إنها خطيبتي, ميلدرد - الجدة ميلدرد, لا تحلية, فقط قهوة -
    Geçen sefer sana verdik Mildred. Open Subtitles آخر مرة أعطيناكِ إيّاها ميلدرد
    Mildred, delirmiş gibi davranmaya başlama sakın. Open Subtitles ميلدرد, لا تبدئين بالتّصرف كالمجنونة
    O şeyi içmemen gerekiyordu Mildred. Open Subtitles من المفروض أن لا تدخّني ذلك الشئ ميلدرد
    Zavallı Mildred, çok şanssız kız. Open Subtitles المسكينه ميلدرد لم يكن لديها فرصه أبدا
    Onu buraya çağırır ve o özel Mildred Pierce pastalarından-- Open Subtitles كنت لأجعله يجلس وأقدم له أحد أطباق (ميلدرد بيرس) الخاصة
    Gerçek olmasalar bile Eve Harrington, Howard Beale, Mildred Pierce insan olmanın ne olduğunu keşfetmek için birer imkan olabilirler ve hayatlarımızı ve çağımızı anlama konusunda, Elizabeth'in İngiltere dünyasını, Shakespeare'in aydınlatması kadar yardımcı olabilirler. TED وبالرغم من أن إيف هارينجتون و هوارد بيل و ميلدرد بيرس هي شخصيات غير حقيقة, إلا أنها فرصة لاكتشاف ماذا يعني أن تكون إنساناً, و ساعدت على فهم حياتنا و زماننا مثلما فعل شكسبير عندما ألقى الضوء على عالم انجلترا الإليزابيثية.
    Mildred iyi misin? Open Subtitles ميلدرد, هل أنتِ بخير ؟ - نعم -
    Hey Mildred, tavşanını unuttun. Open Subtitles ميلدرد, لقد نسيت أرنبك
    Bir daha buraya gelme Mildred! Open Subtitles لا ترجعي الى هنا أبداً ميلدرد
    Mildred Thompson benim arkadaşımdı. Open Subtitles ميلدرد تومسن كانت صديقة لي
    Hizmetçinin, ev sahibesinin isteğiyle oturması bir gelenektir Mildred. Open Subtitles اقتضت العادة أن تجلس الخادمة عند دعوة سيدتها، (ميلدرد)
    Sana söylüyorum Mildred, o adam buraya geldiyse işin tamam demektir! Open Subtitles (ميلدرد)، إن جاء ذلك الرجل إلى هنا سيذيع صيتك!
    Hep Veda'nın bir sanatçı yönü olduğunu söylerdin Mildred. Open Subtitles لطالما قلتِ أن (فيدا) مولعة بالفن، (ميلدرد)
    Mildred, eskiden olduğu gibi olmayacak ki. Open Subtitles (ميلدرد)، لن يكون الامر كما كان في السابق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more