"ميلًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • km
        
    • kilometre
        
    • mil
        
    Benimle 137 km yol gittin, sigaralarımı içtin, şakalarımı dinledin. Open Subtitles كنت تقود 85 ميلًا معي وتدخن سجائري وتستمع إلى نكاتي.
    Güzergâha göre aşağı yukarı 35 km.'lik bir astar istiyorum. Open Subtitles لا أطلب إلّا 23 ميلًا تقريبًا، هذا منوط بمسار الرحلة.
    Güzergâha göre aşağı yukarı 35 km.'lik bir astar istiyorum. Open Subtitles لا أطلب إلّا 23 ميلًا تقريبًا، هذا منوط بمسار الرحلة.
    EM: Saatte 200 kilometre veya saatte yaklaşık 130 mil. TED 200 كيلومتر في الساعة، أو حوالي 130 ميلًا في الساعة.
    Şu kadınlar 3 saatten daha kısa sürede 42 kilometre koştu. Open Subtitles تلك النسوة يركضن مسافة 26.2 ميلًا في أقل من ثلاث ساعات
    Birincisi, dünya nüfusunun yarısı okyanusun 120 mil etrafında yaşıyor. Open Subtitles نصف سكان الأرض يعيشون ضمن مسافة 120 ميلًا من المحيط.
    1956'da Mimar Frank Lloyd Wright 1,6 km yüksekliğinde bir gökdelen önerdi. TED في عام 1956، اقترح المهندس المعماري فرانك لويد رايت ناطحة سحاب يبلغ طولها ميلًا.
    Balıkçılar radyoaktif kül bulutuna yakalandıklarında 130 km uzaktaydılar. Open Subtitles كان الصيادون على بعد أكثر من ثمانين ميلًا عندما أحيطوا بسحابة من الغبار المشع
    Yaklaşık bulunduğumuz yerin 250 km güneyinde komutanım. Open Subtitles على قرابة 150 ميلًا شمال موقعنا الحاليّ يا سيّدي.
    30 km çevrede sadece iki otel var. Biz de nakit kullanıyoruz ama sizden daha fazla. Open Subtitles ،يوجد فندقان فحسب ضمن حدود 20 ميلًا وقد دفعنا لهم المزيد
    Telefonlarımızı 30 km uzaklığa kadar izlemiş sonra sinyal kaybolmuş. Open Subtitles تقول أنها تتبّعت هاتفينا إلى دائرة نصف قطرها 20 ميلًا وبعدها الإشاره انقطعت
    32 km açığa, buluşma noktası. Open Subtitles على بعد عشرين ميلًا من الساحل نقطة التجمع
    160 km kadar izlerini takip edebildim. Sonra kuzeye yöneldiler. Asa da ellerinde. Open Subtitles لقد إختفى أثره على بعد مائة ميلًا لكنه يتجه شمالًا والصولجان بحوزته
    65 kilometre kullanılır yol inşa etmek için para aldınız. Open Subtitles يُدفع لكَ لكي تُقيم 40 ميلًا من طريقٍ صالح للإستخدام.
    Yani burayı her kim izliyorsa en fazla 30 kilometre uzaktalar. Open Subtitles لذا أيًا من يراقب هذا المكان فهو في محيط 20 ميلًا
    Onunla tanıştığımda, başkente gelip hikayesini paylaşmak için sahip olduğu tek giysisiyle 20 kilometre kadar yürümüştü. TED عندما التقيتها، كانت قد مشت حوالي 12 ميلًا بالثوب الوحيد الذي تملكه، لتأتي للعاصمة و تشاركنا قصتها.
    kilometre sayacında 920 milyon mil yazıyor, fakat halen iyi çalışıyor ve her 11 saniyede gökyüzünün güvenilir fotoğraflarını çekiyor. TED لقد وصل إلى 920 مليون ميلًا على عداد المسافات، ولكن لا يزال يعمل ببراعة و يلتقط على نحو موثوق صورة للسماء كل 11 ثانية.
    Bölgenin çoğunda hız limiti olan saatte 128 kilometre hızla gidildiğinde bölgemi bir uçtan bir uca gitmek 10 buçuk saat sürüyor. TED تستغرق القيادة عبر دائرتي عشر ساعات ونصف بسرعة 80 ميلًا في الساعة، وهو حد السرعة المسموح به في أغلب الدائرة،
    Durmak bilmez sıcaklık gittikçe artar, artar ve 20 küsur mil uzakta olsanız bile gerçekten endişelenmeye başlarsınız. Open Subtitles إنها لا تتوقف، إنها فقط تزداد سخونة أكثر وأكثر مما يثير لديك القلق حتى وإن كنت على بعد عشرين ميلًا عنها
    Özelliklerine bakacak olursan 2500 mil gidebiliyor ve 60 feet derinliğine inebiliyor. Open Subtitles و وفقًا للمواصفات، فهي قادرةٌ على قطع . مسافة 2500 ميلًا تحت عمق 60 قدمُا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more