Highline, Manhattan'ın tam ortasından geçen bir buçuk mil uzunluğunda yerden yükseltilmiş eski bir demiryolu hattıdır. | TED | الهايلاين هو خط سكك حديد قديم مرتفع يمتد على طول ميل ونصف عبر مانهاتن. |
Okyanusların, yaklaşık bir buçuk mil kadar derinlerinde, neredeyse kaynama sıcaklığında suda yaşıyor. | TED | إنه يعيش في أعماق البحار، على عمق حوالي ميل ونصف تقريباً في درجة حرارة غليان الماء. |
Kendim için üzülmeyeceğim bile Fransız Bent'inden bir buçuk mil uzaklaşana kadar. | Open Subtitles | لن أشعر حتى بالاسف تجاه نفسي حتى اكون خارج ميل ونصف من ارض الرجل الفرنسي القديم |
Bar Louis'in ölü bulunduğu yerden sadece iki kilometre uzaklıktaydı. | Open Subtitles | البار كان في الشارع التاسع على بعد أقل من ميل ونصف من المكان الذي وجدوا به لويس مقتولاَ |
Otoyola kadar 2 buçuk kilometre yürü, kamyonlar seni Jefferson City'e götürür. | Open Subtitles | تمشي لمسافة ميل إلى ميل ونصف وستصل إلى الطريق العام ستجد الشاحنات وستوصلك لمدينة جيفرسون |
Bu dağ sırasının tepesindeki derinlik yaklaşık 2,5 km. | TED | ويبلغ متوسط عمق الجزء العلوي حوالي ميل ونصف. |
Evet. Yolun aşağısında bir buçuk mil sonra sağda. | Open Subtitles | نعم ،أسفل الطريق حوالي ميل ونصف على اليمين |
Gitmeyi istiyorlar, ama yaklaşık bir buçuk mil uzunluğunda bir istek listeleri var. | Open Subtitles | -اه . انهم يرغبون فى الانتقال, ولكن لديهم قائمة متطلبات طولها ميل ونصف. |
North Devon sahilinden bir buçuk mil uzaktasın. | Open Subtitles | أنت تبعُد ميل ونصف عن 'شمال ساحل إقليم 'ديفون. |
Üstüne çıktığımda ise Empire State Binasını, Hudson Nehrini ve Özgürlük Heykelini gören ve Manhattan'ın tam ortasından geçen, bir buçuk mil boyunca yabani bitkilerin uzandığı bir yer buldum. | TED | لكن حين صعدت الى الأعلى، كان امتداد ميل ونصف من الأزهار البرية يمتد وسط منهاتن بمناظر لمبنى إمباير ستيت وتمثال الحرية ونهر هدسون. |
Okulla ev arası bir iki kilometre. | Open Subtitles | المسافة من المدرسة للمنزل ميل ونصف |
Ormanın iki kilometre kadar içerisinde. | Open Subtitles | إنه يبعد ميل ونصف |
Allen o gece Mulholland'da 2 dakikalığına kontağı kapatmış aracın ve cesedin bulunduğu yerin iki buçuk kilometre ötesinde. | Open Subtitles | في تلك الليلة, هو توقف لمدة دقيقتين في مولهلاند على بعد ميل ونصف من مكان الجثة والسيارة |
Buradan yaklaşık bir buçuk kilometre uzaklıkta bir mahalle. | Open Subtitles | أنه حي على بعد ميل ونصف من هنا |
Hepsi de motelin 2.5 km ötesinde yaşıyor. | Open Subtitles | أنهم يعيشون على مقربة ميل ونصف من الفندق |
Tüm kurbanlar 30'lu yaşlarda erkek ve hepsi yaklaşık 4 km'lik bir çevrede kayboldular. | Open Subtitles | إلى الآن، جميع الضحايا كانوا من الرجال بالعقد الثالث من العمر، واختفوا جميعًا على بُعد ميل ونصف قطر. |