"مُبكرًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Erkenden
        
    • Erken
        
    • Erkencisin
        
    Büyük Sam, herşeyini kaybetti ve bu onu Erkenden mezara soktu. Open Subtitles ولقد خسر سام العجوز كلّ شيء, وقاده إلى قبره مُبكرًا.
    Erkenden bitir. Erkenden eve git. Open Subtitles لننتهي مُبكرًا لأجل العودة للمنزل مُبكرًا.
    Hadi! Erkenden bitir. Erkenden eve git. Open Subtitles هيّا .لننتهي مُبكرًا لأجل العودة للمنزل مُبكرًا
    Sırf senin için taze balık alabileyim diye Erken kalktım. Open Subtitles لقد استيقظت مُبكرًا للحصول على أسمـاك طازجة، من أجلك أنت
    Erken gelerek sürpriz yapmak istedim. Open Subtitles لقد أردت أن تكون مُفاجأه المجىء مُبكرًا أقصد
    Merhaba, tatlım. Erkencisin! Open Subtitles .أهلًا يا عزيزي، لقد أتيت مُبكرًا
    Bijou'da ne oynadığına bakılmaksızın, ve Erkenden orda olsan iyi olur, çünkü Riverdale'da yer ayırtmak yoktur. Open Subtitles بغض النظر عمّ يُعرض في "بيجو" ومن الأفضل أن تذهبي إلى هناك مُبكرًا لأننا لا نحجز المقاعد في "ريفرديل"
    Jay Butler ise turnuvayı Erkenden bırakmış. Open Subtitles -لقد ترك (جاي بتلر) البطولة مُبكرًا -هل لنا بمعرفة أين هو؟
    Selam Charlie. Erkenden buradasın. Open Subtitles مرحبًا (تشارلي)، لقد جئت مُبكرًا.
    Erkenden alınmış olsaydı... Open Subtitles لو تمت إزالته مُبكرًا...
    Arayıp yurda Erken yerleşebiliyor muyum diye sordum. Open Subtitles لقد إتصلتُ لكي أرى لو بوسعي الرجوعُ إلى مساكن الطلبة مُبكرًا.
    Ödevimizi Erken bitirdik ve arkadaşlar ile birlikte bir şeyler yapmaya çıktık. Open Subtitles أنهينا العمَل مُبكرًا ثم ذهبنا لرؤية بعض الأصدقاء
    Erken gidince çalışacak hâlin de yok. Open Subtitles لا يبدو أنكِ ستدرسين إذا ذهبتي إلى هُناك مُبكرًا.
    Daha Yazar Bae bile gelmedi, biraz Erken oldu. Open Subtitles بما أن الكاتبة باي ليست هُنا بعد إنه مُبكرًا قليلًا.
    Onu arayıp Erken gelecek nezaketi göstermiyorsa hiç gelmesin daha iyi demeni istiyorum. Open Subtitles أريدُكِ بأن تتصلي عليها وتخبريها أن لو لمْ يكن عندها كيّاسة ،أن تأتي مُبكرًا .فمن الأفضل ألّا تأتي إطلاقًا
    O zamanlar bir şeyin farkında değildim: o müze ve sergiler, bana Erken yaşta, sanatın neden önemli olduğunu, sanata nasıl bakacağımı onu nasıl anlayacağımı ve ona nasıl aşık olacağımı öğretti. TED ما لم أفهمه حقاً، في ذلك الوقت، هو أن ذلك أعطاني فهمًا مُبكرًا لأهمية الفن، كيفية النظر إليه، كيفية فهمه، وأيضاً محبته.
    Erkencisin. Open Subtitles لقد أتيت مُبكرًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more