En son gördüğümde parti merkezine doğru gidiyordu. | Open Subtitles | , آخر مرة رأيتهُ فيها . لقد كان مُتجه نحو الجزء المركزى هُناك |
Ama mesele şu ki Vern, Hess'in cinayeti hakkında konuşmak için Lester'ın evine gidiyordu hani Lester'ın bulaşıp bulaşmadığını öğrenmek için. | Open Subtitles | (فيرن) كان مُتجه لمنزل (لِسار) (ليُحادثة بعملية قتل (هس ليعلم مدى احتمالية تورط (لستر) بالقضية |
Rast da o tarafa gidiyordu. | Open Subtitles | (راست) مُتجه لذلك الاتجاه. |
Hadise size doğru geliyor gibi görünüyor. Kendinizi hazırlayın. | Open Subtitles | يبدو أن هذا الحدث مُتجه صوبكَ، فحضِّر نفسكَ! |
Bellamy sana doğru geliyor. | Open Subtitles | (بيلامي) مُتجه نحوك |
Jane, sana doğru geliyor. | Open Subtitles | جين) ، إنه مُتجه إليكِ) |