"مُحامٍ" - Translation from Arabic to Turkish

    • avukat
        
    • avukata
        
    • Avukatım
        
    • avukatı
        
    • avukatsın
        
    avukat parasını ödemek için belki bunu satmak zorundayım. Open Subtitles ربما أضطر إلى بيع هذه الطائرة كى أدفع نفقات مُحامٍ
    Bir avukat söylemi ve barodan atılmış olmasaydın burada olmazdın. Open Subtitles مُحامٍ. وما كنت لتعمل هنا إذا لمْ تكن مشطوباً.
    Gerçek kimliğin onaylanana ve kimliğinin ulusal güvenliğe tehlike oluşturmadığına kanaat getirilene kadar belirsiz bir süre boyunca alı konulacaksın ve avukat tutma hakkın olmayacak. Open Subtitles سيتمّ اعتقالك إلى أجل غير مُسمّى وستُمنع من الوصول إلى مُحامٍ قانوني حتى يتمّ تأكيد هويّتك الحقيقيّة ويتمّ التحديد أنّك لا تُشكّل تهديداً للأمن القومي.
    Hayır, bir avukata baktırmamın daha iyi olacağını düşünüyorum. Open Subtitles لا، كنت بالأحرى أفكّر في سبيلٍ إلى مُحامٍ
    Yayıncım, yanımda Avukatım olmadan polisle konuşmamam konusunda bilgilendirmişti. Open Subtitles أمرني ناشري بعدم التحدّث مع وكالات إنفاذ القانون إلاّ بوجود مُحامٍ.
    Kaçıyor ve ölecek olsam bir sapakta hiç tanımadığım bir avukatı mı öldürürdüm? Open Subtitles أنا في حالة فرار، وأحتضر، واذهب لقتل مُحامٍ لمْ يسبق أن إلتقيتُ به؟
    Ne kadar da harika bir avukatsın. Open Subtitles -يا لكَ مِن مُحامٍ بارع . مهلًا، ذلك صحيح...
    Olaya burnu havada bir avukat gibi bakarsan öyle olur tabii. Open Subtitles حسناً، إلاّ لو نظرتِ للأمر من منظور مُحامٍ مُهتمّ بأدقّ التفاصيل الصغيرة.
    Plak satışlarım belki düştü, ama hala iyi bir avukat tutabilirim. Open Subtitles قد تكون مبيعات تسجيلاتي مُنخفضة، لكن لا زال بإمكاني توكيل مُحامٍ بارع.
    Bizim gibi iki evlatlık çocuğu alacak iyi bir avukat tanıyor musun? Open Subtitles أتعرف أيّ مُحامٍ مُمتاز سيقبل قضيّة من طفلين في نظام الرعاية من حيّ عصابات؟
    Her zaman bir şeyler sana avukat olmadığını hatırlatacak. Open Subtitles سيكونُ هنالِكَ دائمًا تذكيرٌ ما لك بأنك لستَ مُحامٍ.
    Sen avukat olunca dünya daha iyi bir yer olacak. Open Subtitles عليّ القول، إن العالم سيكونُ أفضل بكونكَ مُحامٍ.
    Belki karşıt bir avukat kendine yarar sağlamaya çalışıyordu. Open Subtitles ربّما كان مُحامٍ مُعارض يتصيّد أفضليّة.
    avukat istemek gibi bir hakkım var. Open Subtitles إنّ لديّ الحقّ في توكيل مُحامٍ.
    İyi bir avukat. Bize lazım olan bu. Open Subtitles ما نحتاج إليه هُو مُحامٍ بارع.
    Ama öyle bir avukata sahip olmak için sağlam para ödemeniz gerekiyor. - Hem de peşin. Open Subtitles لكن للتعاقد مع مُحامٍ مثل ذلك، فإنّ عليك الدفع مُقابل خدماته، مُقدّمًا.
    avukata değil, feriştaha ihtiyacın var. Open Subtitles لا تحتاجين مُحامٍ يا "كلاوديا". انتِ تحتاجين لساحرٍ.
    Senin iyi bir avukata ihtiyacın var. Open Subtitles ما تحتاجُ إليه هوَ مُحامٍ جيد
    Avukatım olmadan bir kelime bile söyleyeceğimi sanıyorsan, çıldırmış olmalısın. Open Subtitles لو كنت تعتقد أنّي سأقول كلمة واحدة بدون مُحامٍ على جانبيّ، فأنت مجنون.
    Ben kurumsal bir Avukatım. Open Subtitles إنّي مُحامٍ للشركة.
    Eminimki bir ceza avukatı olduğumu biliyorsunuzdur, ve haklarımı tamamen biliyorum. Open Subtitles مُتأكّد أنّكما تعرفان أنّي مُحامٍ للمُجرمين حيث أنّي على إطلاع جيّد بحقوقي.
    Ne kadar da harika bir avukatsın. Open Subtitles -يا لكَ مِن مُحامٍ بارع .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more