"مُحزن" - Translation from Arabic to Turkish

    • üzücü
        
    • yazık
        
    • acıklı
        
    • durum
        
    • trajik
        
    • üzücüydü
        
    • iç karartıcı
        
    üzücü, çirkin bir durum ama fazla karmaşık bir olay değil. Open Subtitles أتعلم ، هذا مُحزن ، هذا قبيح ولكنه ليس علم فضائى
    Ortaya çıkan sonuç ise, bu kızın oldukça üzücü ve dehşet verici hikayesi oldu. Ailesi yoksulluğun pençesindeydi. TED ما يظهر هو مُحزن حقا، حكاية مروعة عن فتاة صغيرة. و أسرة الفتاة فقراء للغاية
    Ne kadar üzücü. Beni Bilgisayar olmadan önceki hayatını önemseyen biriyle karıştırdın sanırım. Open Subtitles هذا مُحزن, هل أخطأت بيني وبين أحد ما كان يهتمّ بحياتك قبل "التداخل"؟
    Ne yazık ki cevabı biliyoruz. Open Subtitles هذا مُحزن , فنحن نعلم دائما الإجابة لهذا
    Düşünürsen acıklı bir durum aslında. Open Subtitles هذا مُحزن نوعاً ما عندما تفكّرين بهذا الأمر
    Bu kadar ayağa düşmesi falan... Çok üzücü. Open Subtitles من المؤسف رؤيتها تتهاوى الآن، إنّه أمر مُحزن حقاً.
    Bazıları üzücü ve trajik. En komikleri de onlar. Open Subtitles ليس جميعها مُضحك بالرغم من بعضها مُحزن و مأساوي.
    Yani- - Vekil için değil tabii. O çok üzücü. Open Subtitles أعني ، لا ليس بالنسبة اليها, من الواضح ان هذا مُحزن جداً
    Çok üzücü çünkü anlamasını sağlamak çok zor. Open Subtitles إن الأمر مُحزن للغاية لأنه من الصعب جداً أن أجعلها تتفهم
    Özür dilerim. Gülmemeliydim. Komik olmaktan ziyade üzücü aslında. Open Subtitles آسفة، ما حرى أن أضحك الأمر مُحزن أكثر منه مسلّيًا
    Ölüm her ne kadar üzücü ve dehşet verici olabilsede bizleri her an hayatın tadını çıkarmaya zorlar çünkü işin aslı hayat değerlidir çünkü bir sonu vardır. Open Subtitles على قدر ما هو مُحزن ومُخيف شعور الموت فإنه يفرض علينا أن نُقدّر كل لحظة، لأن الحقيقة.. الحياة ثمينة لأنها محدودة
    Pardon ama seni güldürmek için canını yakmak gerçekten çok üzücü. Open Subtitles أنا آسفه، لانهُ أمرً مُحزن أن كُنتُ آلمتكَ اردتُانتضحكفحسب.
    Tamam, üzücü ve çok kötü bir olay ama bizim sorunumuz değil, o yüzden burnunu sokma. Open Subtitles حسناً، الأمر مُحزن وعبثي ولكنّها ليست مشكلتنا لذا ابقى بعيداً عن هذا الأمر
    Kavrayıcı. Aslında bu konu da üzücü sayılabilir. Open Subtitles ــ كمّاشة ــ رغم ذلك ، موضوعُكِ هذا مُحزن قليلاً
    Arkadaşının durumu üzücü, değil mi? Open Subtitles حال صديقتها مُحزن ، أليس كذلك ؟
    Çok üzücü, patron. Open Subtitles إنّه أمر مُحزن أيّتها الرئيسة.
    üzücü ve trajik olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعرف أن الأمر مُحزن. إنها مأساة.
    Çok yazık ama onun gibi avantacı çocukların sonu hep kötü olur. Open Subtitles هذا أمر مُحزن للغاية، ولكن الأطفال المُرهقين من أمثالها ينتهي بهم المطاف دوماً على نحو سيء.
    Kovmak zorunda kalıyoruz. Çok yazık. Open Subtitles ،علينا أن نبعد النبات عنهم .إنه شيء مُحزن
    Çok acıklı. Open Subtitles هذا مُحزن للغاية
    Bu trajik, ama o birini öldürdü. Kardeşin sana ne yaptığımı anlatacak. Open Subtitles هذا مُحزن ، ولكنة اخذ حياة شخص آخر أخوك سيخبرك تماماً مثلما أخبرتك
    Evet, hiç karşı koymaman üzücüydü. Open Subtitles نعم , هذا مُحزن , صديقي أنت لم تدخل في شجار من قبل
    Çok iç karartıcı be. Hayır, değil. Open Subtitles ـ يا إلهي، هذا مُحزن .. ـ كلا، إنه ليس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more