Bak, ben dikili taş hakkında hala haklı olduğumu düşünüyorum, fakat onun programlamasını çözemiyorum. | Open Subtitles | أنظرى , مازالت أعتقد انى مُحقه بخصوص المسله لَكنِّي لا أَستطيعُ صنع بدايه أو نهايه لبرمجتها |
Tamamen haklı, örgüyü yaşlı kadınlar örer. | Open Subtitles | إنها مُحقه تماماً الحياكة للسيدات الكبيرات بالسن |
Kusura bakma ama Renata Klein asla haklı olamaz. | Open Subtitles | آسفة، لكن (ريناتا كلاين) لا يُمكن أن تكون مُحقه |
haklısın, eğer ilişkimizde şimdiden bu kadar sıkıntı yaşıyorsak evlendikten sonra kim bilir ne olur. | Open Subtitles | أنك مُحقه , إذا كان لدينا كل هذه التعقيدات في علاقتنا الان ما الذي سأتوقعه حينما نتزوج ؟ |
haklısın. Tüm bunları unutmalıyız. | Open Subtitles | أنتِ مُحقه , يجب أن ننسى كل هذا |
Ama Sookie haklı sen muhteşem bir adamsın. | Open Subtitles | ولكن (سوكي) مُحقه أنت رجل مدهش |
Molly haklı. Biz uyurken kapıyı karattılar. | Open Subtitles | (مولى) مُحقه يوجد شخص آخر أغيب وعينا |
haklı. | Open Subtitles | إنها مُحقه |
Avukat Hanım haklı. | Open Subtitles | إنها مُحقه |
Jennifer haklı. | Open Subtitles | جينيفر) مُحقه) |
- haklısın, M'gann. Daha fazlasını hak ediyorum. | Open Subtitles | أنتِ مُحقه "ماجان" أنا أستحق أكثر من ذلك. |
Ama haklısın. | Open Subtitles | ولكنكِ مُحقه .. |
haklısın.Bunu biliyorum. | Open Subtitles | انتي مُحقه اعلم ذلك |
haklısın, burası kendi kafasını yaşıyor. | Open Subtitles | أنتِ مُحقه هذا المكان مُقرف |