Konuşmadığımızı söyleyen adam haklıydı, değil mi? | Open Subtitles | ذلك الرّجل كان مُحقًّا عن عدم حديثنا، صحيح؟ |
Olabilir ama Arthur bir konuda haklıydı. | Open Subtitles | رُبما الأمرُ كذلك، ولكن (آرثر) كان مُحقًّا في أمرٍ واحد. |
Kabul etmekten ne kadar nefret etsem de, Granger'ın işvereni Hank Prince kurbanın kendisi olduğunu söylerken sanırım haklıydı. | Open Subtitles | كما أنّي أكرهُ الإعتراف بذلك بأن مُمَول (غرانجر)، (هانك برنس)... لربّما كان مُحقًّا عندما يرى نفسهُ ضحيّة كلّ هذا. |
haklıydın. | Open Subtitles | أوَتعلم، لقد كُنتَ مُحقًّا. |
Her zamanki gibi haklıydın. | Open Subtitles | لقد كُنتَ مُحقًّا كالعادة |
haklıymış. | Open Subtitles | لقد كان مُحقًّا |
Baban haklıymış. | Open Subtitles | -لقد كان أبوكِ مُحقًّا. |
Belki de Dennis bizi bırakıp gitmekte haklıydı. | Open Subtitles | ربّما (دينيس) كان مُحقًّا بتخلّيه عنّا. |
Bırak onu. Connor haklıydı. | Open Subtitles | أنزله - كونر) كان مُحقًّا) - |
Adam haklıydı. | Open Subtitles | (آدم) كان مُحقًّا. |
Ona söylemekte haklıydın. | Open Subtitles | لقد كُنتَ مُحقًّا في إخباره. |
Biliyor musun, sen haklıydın Chip. | Open Subtitles | أتعلم أمرًا؟ لقد كنتَ مُحقًّا يا (تشيب). |
haklıydın. | Open Subtitles | لقد كنتَ مُحقًّا أجل، أنا... |
Hayır, sen haklıydın. | Open Subtitles | -كلّا، لقد كنتَ مُحقًّا. |
Harvey haklıymış. | Open Subtitles | -لقد كان (هارفي) مُحقًّا . |
Harvey haklıymış. | Open Subtitles | -لقد كان (هارفي) مُحقًّا . |
Harvey haklıymış. | Open Subtitles | -لقد كان (هارفي) مُحقًّا . |