Varmanız gereken ilk yer orası. Sınav alanına giden kestirme bir yol. | Open Subtitles | عليك أن تشقّ طريقك إلى هناك، فإنّه طريق مُختصر لموقع الاختبار. |
kestirme kaybolmamızı sağlamasın? | Open Subtitles | طريق مُختصر. هل يعني أننا قد نضل الطريق؟ |
- Evet söyledim. Duvara çıkan kestirme yolu bilen bir kaçakçı tanıyorum demek istemiştim. | Open Subtitles | أنا كذلك، ما عنيته أنّي أعرف مُهرّب يعرف طريقًا مُختصر عبر السور |
Millet buraya gelin. Hadi burası kestirme yol. | Open Subtitles | من هنا يا رفاق، هيّا، إنّه طريق مُختصر. |
kestirme bir yol biliyorum. Hadi, bu taraftan. | Open Subtitles | أعرف طريق مُختصر تعاليا، من هُنا |
Olamaz. kestirme demiştin. Evet. | Open Subtitles | لا، ظننتك قلت أن هذا طريق مُختصر |
Nakliyecilik şirketim, Batı Sahili'ne ve Doğu Ülkeleri'ne dönerken, Nikaragua'yı kestirme yol olarak kullanıyor. | Open Subtitles | شركة النقل البحري خاصتي تستخدم " نيكاراغوا " كطريق مُختصر إلى الساحل الغربي وبلاد الشرق و في العودة |
- Doğrudan duvara çıkan kestirme bir yol bildiğini söylemiştin. | Open Subtitles | قُلت أنّك تعرف طريقًا مُختصر عبر السور |
kestirme bir yol biliyorum. | Open Subtitles | مهلاً، أنا أعرف طريق مُختصر. |
Tepegöz'ün onları kestirme yol ararken pusuya düşürdüğünü söylemişti. | Open Subtitles | إدعى بأن (المارد) هاجمهم بينما كانوا يبحثون عن طريق مُختصر |
Bu gittiğim en uzun, en sıcak, en engebeli kestirme. | Open Subtitles | طريق مُختصر مشيت بهِ من قبل. |
- kestirme bulabiliriz. | Open Subtitles | -يمكننا العثور على طريق مُختصر |
Buraya niye geldik? Dedim ya, kestirme. | Open Subtitles | بونغ) لمَ سلكنا هذا الطريق) - سبق وأخبرتكِ لأنّه مُختصر - |
İkarus gibi aydınlanmaya kestirme yol arıyorlar. | Open Subtitles | إنهم مثل (إكاروس) , يسعون لإيجاد طريقٍ مُختصر إلى النورانيّة |
Bu sokağı kestirme olarak kullanıyorum. | Open Subtitles | -أحبّ استخدم هذا الزقاق كطريق مُختصر . |
- kestirme. | Open Subtitles | -إنّه طريق مُختصر . |