"مُدرب" - Translation from Arabic to Turkish

• Koç
• eğitimli
• eğitilmiş
• koçu
• koçuyum
• eğitmen
• eğitildi
• eğitim
• koçunun
• antrenör
• eğiticisi

Öncelikle, ...Koç olabileceğini ona ben söylemedim.
أولاً في كل هذا أنا لم أخبره أنه يمكنه أن يقوم بدور مُدرب

Koç, Koç, hadi antrenmana gidip çocukların canını çıkaralım.
مدرب, مُدرب, لنذهب الى التمرين تُلقن بعض الفتيان أى شىء

Sen, karının peşindeki şu salağı yakalamak için peşinden koşan eğitimli bir katilsin, bunu kabul et!
أنت قاتل مُدرب طاردت ذلك اللعين الذي هاجم زوجتك .. أعترف بهذا

Eğer eğitimli bir ajanla uğraşıyorsanız belgeleri arayacağınız yüzlerce yer olabilir.
اذا كنت تتعامل مع مشغل مُدرب هناك المئات من الأماكن للبحث عن الوثائق

Ama katilleri tavşanlar gibi şapkadan çıkartabilecek sihirbazlar değiliz, özellikle bunun gibi eğitilmiş olanını.
لكننا لسنا سحرة يخرجون القتلة من القُبعات كما الأرانب. و خُصوصًا واحد مُدرب كهذا.

Vocal Adrenaline'in koçu olmanın birçok güzelliği var, mesela bu şirket arabası gibi, ...kendi masaj terapistim, ...ve maaşı o kadar yüksek ki daha yüksek bir vergi dilimine çıkmak zorunda kaldık.
كَوني مُدرب للفوكال أدرنالين لهُ مزايا أخرى كسيارة الشركة هذه و خبير المساج الخاص بي

Hayır. Şu an görevim bittiğine göre, dünyanın en kötü futbol koçuyum.
كلا، الآن أنا انتهى عملي لذا أنا أسوأ مُدرب كرة قدم في العالم

Sümsükler yeni kurallar koymuş Koç.
أعتقد أنهم لديهم هنا قانون للضعفاء, مُدرب

O sırada Koç yardımcısıydım, değil mi Koç?
لقد كنتُ مُساعد مُدرب عندها صحيح, مُدرب؟

Kokuşmuş artık bir Koç
..سميلي الآن مُدرب

Yeni bir Koç arıyorlar mı?
أتبحث عن مُدرب جديد؟

Kesinlikle profesyoneldi. Muhtemelen askeri eğitimli.
قطعاً وبلا ريب هو محترف ومن المُحتمل أنه عسكري مُدرب

Bu insanları tanırım ve usta bir bukalemun gibi her duruma uyum sağlama konusun da çok eğitimli iletişimciyimdir.
،أعرف هؤلاء النـاس وأنا مُدرب على مستوى عالٍ بالتكيف على التواصل في أي موقف كالحرباء

eğitimli bir mühendis ve tahrip uzmanı, terörizm konusunda dünya çapında uzun bir geçmişi var.
إنه مهندس مُدرب و خبير تفجير وتاريخه حافل مع منظمات الارهاب العاليمة.

Özel eğitilmiş ajanlar. Pek çoğu suikastçi.
إنهم فريق عمليات مُدرب معظمهم كانوا قتلة

İnsanları okumak için eğitilmiş bir gizli ajanım.
أنا عميل سري ، مُدرب على فهم الناس وتوقع سلوكهم.

Yaşam koçu arayışında öldürme cümbüşü yapan tarihte ilk sen olmalısın.
مؤكد أنك أول شخص في التاريخ يبدأ فورة قتل في سبيل الحصول على مُدرب حياة

Ben bir ortaokul futbol koçuyum.
انا مُدرب كرة قدم في مدرسة إعدادية

Dışarıda koruma olarak, buradaysa eğitmen olarak işkence yapıyor.
في الخارج، يعذبني كـ حارس شخصي و هنا كـ مُدرب

Bunun için eğitildi.
انه مُدرب لعمل ذلك

Görüyorum ki yamağın saflık sanatında iyi eğitim almış.
أري أن مُرافقك مُدرب جيداً في عِلم السذاجة.

Minikler ligi koçunun böyle bir şey yaptığına inanamıyorum.
لا أصدق أن مُدرب الكُرة يفعل شئ مثل هذا

- Göründüğü kadarıyla kişisel antrenör.
مُدرب خاص

Şimdi de Chaucer eğiticisi Frank Turner.
الآن (تشاوسر) مُدرب من قبل (فرانك تيرنر)