muhteşem ve normal bir kadın olduktan sonra karşına çıkacağım ve bana aşık olacaksın. | Open Subtitles | ،بعدما أُصبح سيّدة طبيعية و مُذهلة سوف أظهر أمامك، وأنت سوف تقع بحُـبّي |
Şimdiye kadar gördüğüm en muhteşem güzellikteki yaratıksın. | Open Subtitles | أنتِ أجمل إمرأة قد ضاجعتها أنتِ مُذهلة بشكل رائع. |
Su geçirmez elektrikli motor. muhteşem değiller mi? | Open Subtitles | مُحركات كهربية مقاومة للماء ، أليست مُذهلة ؟ |
Ayrıca başından geçen inanılmaz bir trajedi ve intikam öyküsü var. | Open Subtitles | الذي لديه قصّة مُذهلة لمأساة فظيعة للإنتقام البارد. |
Geçen gün inanılmaz bir sarışınla zaman geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت بعض الوقت مع شقراء مُذهلة ذلك اليوم. |
Çalışma tarzları olağanüstü bir biçimde basit kendi takip cihazlarını kargo araçlarına yerleştirip limanın dışına kadar takip edip, kargonun en zayıf anında saldırıyorlar. | Open Subtitles | طرقهم مُذهلة وبسيطة يضعون أجهزة تعقبهم الخاصة على حاويات البضائع يعتقبونها إلى خارج الميناء |
Eğer beklersek düğün geçemiz muhteşem olacak. | Open Subtitles | لو ننتظر ستكون ليلة دُخلتنا مُذهلة جدّاً |
Orada muhteşem işler yapan bir mikroçip fabrikası vardı. | Open Subtitles | زُرعت رقاقة هناك تقوم بأشياء مُذهلة |
Bunlar oldukça muhteşem parçalar. | Open Subtitles | هذه قطع مُذهلة بشكل لا يُصدّق. |
Bu arada muhteşem görünüyorsun. | Open Subtitles | بالمُناسبة، إنّك تبدين مُذهلة. |
Bilmek istemiyorum. muhteşem görünüyorsun. | Open Subtitles | لا أُريد أن أعلم تبدين مُذهلة |
Amy çok iyi bir çocuk ve muhteşem bir arkadaştı. | Open Subtitles | (إيمي) أشبه تماماً بطفلة صالحة للغاية، وصديقة مُذهلة. |
muhteşem görünüyorsunuz, majesteleri. | Open Subtitles | تبدين مُذهلة يا صاحبة السموّ. |
Maya dinindeki tüm Tanrıları gösteren inanılmaz sahneler ver. | Open Subtitles | إنَّ هذا فن نُحِتَ في الجص قبل المسيح بمئات الأعوام و عليهِ مشاهد مُذهلة تُظهِر جميع آلهة ديانة المايا. |
İnanılmaz biri. Senin sorunun nedir? | Open Subtitles | إنها مُذهلة ما هى أوجه القصور؟ |
Bütün ünlüler bu diyete girdi ve inanılmaz "gençlikleştirme" gücü varmış. | Open Subtitles | . و لديهم قُدرة مُذهلة على التجديد. |
Harika hatta inanılmaz biri. | Open Subtitles | إنّها رائعة . كلّا ، بل مُذهلة |
İnanılmaz gözüküyorsun. | Open Subtitles | إنكِ تبدين مُذهلة |
Haklıymışsın. Kör seksi inanılmaz. | Open Subtitles | ممارسة الجنس بدون رؤية مُذهلة |
Bu manyak şeyden siz de birkaç şişe almalıydınız. Bu olağanüstü bir şey. | Open Subtitles | يجب ان تجرب بعضا منها هذه الجعة مُذهلة |
Tanrım, bu Harika bir şey. Nereden aldın? | Open Subtitles | يا الهى , انها مُذهلة من اين حصلت عليها ؟ |