Obezlik salgınını düşünüyorum da, stratejileri epey kârlı. | Open Subtitles | أعتقد انهُ مع داء البدانة فإن سياستهم مُربحة للغاية |
Konforlu yatakta sekiz saat kestirmek epey kârlı oluyor. | Open Subtitles | ثماني ساعات من إغماض العين في سرير مريح... تصبح مُربحة للغاية. |
Khan'ın gitmesi gerekiyor. Bu şirket onun batırmasına izin veremeyeceğimiz kadar kârlı. | Open Subtitles | على (كان) أن يرحل، هذه الشركة مُربحة للغاية حتى ندعه يُغرقها. |
Üniforma satıyorlar sigorta satıyorlar., Ve ayrıca çok kazançlı yarışmaları yayınlıyorlar. | Open Subtitles | يبيعون الزي الرسمي، يبيعون التأمين، ويبثون تلفزيونياً مُسابقات مُربحة للغاية. |
Bir ahbabımın tüyo almış. kazançlı bir işi için belki de. | Open Subtitles | صديق لي لديه معلومات سرية عن عملية مُربحة |
Oldukça kazançlı bir iş. | Open Subtitles | مُربحة تماماً وأعمال قليلة. |
Anlayacaktır. İki taraf için de kazançlı bir durum. | Open Subtitles | -هذه الوضعية مُربحة للطرفين |