"مُرحب" - Translation from Arabic to Turkish

    • istenmeyen
        
    • Rica
        
    • kapımız
        
    • misafir
        
    • kalabilirsin
        
    • yerin var
        
    • karşılanacağımı
        
    Garip deneylerin sayesinde medeni dünyanın birçok yerinde istenmeyen bir kişi oldun. Open Subtitles تجاربك الغريبة، جعلتك غير مُرحب بك في معظم دول العالم المتحضر
    Tamam Jonah Miller'ın dünyasında istenmeyen kişi olabilirim ama bu, filmin üstünde çalışmayacağım anlamına gelmez. Open Subtitles أجل، حَسناً أنا قَدْ أكُون شخصاً غير مُرحب به في عالم جوناه ميلر لكن هذا لا يَعْني أنني سَأتوقّف عن العمل على ترويج فلمِكَ
    Biraz iğneleme gibi oldu ama tekrar ediyorum, Rica ederim. Open Subtitles يبدو هذا تهكماً، لكن مُجدداً، أنتم مُرحب بكم.
    Kalmak için bir yere ihtiyaç duyduğunda, kapımız her zaman sana açık. Open Subtitles أي وقت تريد مكان للسكن فأنت مُرحب بك هنا
    Bu aralar hoş karşılanacak bir misafir olmadığımı biliyorum ama son zamanlardaki olayların geçmişimizi de silmesine izin vermemeliyiz. Open Subtitles أعرف انه ليس مُرحب بي تماماً في منزلك هذه الأيام ولكن لا يجب علينا أن نجعل تاريخنا الحالي يغطي على ماضينا
    Rahat ettiğin sürece burada kalabilirsin. Open Subtitles مادُمتي تكسبين قوط يومِك أنتي مُرحب بكِ هُنا
    Bütün gece kalmak istersen başımın üstünde yerin var. Open Subtitles مُرحب بـكِ للمُكوث الليــل كـلهُ إن أردتِ
    Benim sizin düğününüzde hoş karşılanacağımı düşündüğüm kadar. Open Subtitles أنت مُرحب بك هنا كما أتمنى أن يكون مرحباً بي في زفافك
    Bunlar istenmeyen şeyler. Open Subtitles وتقدمه كان غير مُرحب به
    Evet yaptım ve Rica ederim. Open Subtitles أجل، فعلتُ ذلك، وأنتم مُرحب بكم.
    - Rica ederim. Open Subtitles وأنتِ مُرحب بكِ هُنا
    - Rica ederim. - Neyse işte... Open Subtitles أنت مُرحب به - نعم , حسنًا -
    Eğer video gecesine katılmak istersen kapımız sana açık. Open Subtitles لو أردتِ أن تأتي إلى ليلة الفيديو فأنتِ مُرحب بكِ
    Avcı ve kamyonculara kapımız daima açıktır." Open Subtitles الصيادون وسائقوا الشاحِنات مُرحب دائم بهم
    O kabadayı askerlere karşı gelen herkese kapımız açıktır. Open Subtitles أي من يستطيع الصمود أمام هؤلاء الجنود مُرحب به هنا
    Davetsiz bir misafir geldi. Open Subtitles أعتذر. ضَيف غير مُرحب بهِ يظهر.
    Davetsiz bir misafir geldi. Open Subtitles ضَيف غير مُرحب بهِ يظهر.
    Dost olmayan bir misafir. Open Subtitles ضيف غير مُرحب به.
    Burada istediğin kadar kalabilirsin. Ama sen onlara aitsin. Open Subtitles انظر، أنت مُرحب لك أن تبقى هنا كما تشاء لكنك تنتمي إليهم
    Bak, gece kalacak bir yere ihtiyacın varsa burada kalabilirsin. Open Subtitles ..إذا أحتجت مكان لتبقى فيه بالليل ..فأنت مُرحب بك هنا - لا -
    Ne iyi ettin de geldin, istediğin kadar kalabilirsin. Open Subtitles أنت مُرحب بك هُنا فلتبقى كما شئت
    Başımın üstünde yerin var kardeşim. Open Subtitles أنتِ مُرحب بكِ دائماً هنا يا أختي.
    Bu civardaki hiçbir yerde hoş karşılanacağımı sanmıyorum. Open Subtitles لا أظن أنني مُرحب بأي مكان بالجوار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more