Yarı lisanslı bir Jinekologa olgunun ne olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | طبيب امراض النساء الشبه مُرخص ما هى الحقائق |
Hangarında 41 Trust lisanslı bir Gulfstream uçağı olan bir pist bu. | Open Subtitles | مهبط الطائرات , تبين انة كان مُرخص لصالح تراست 41 |
- Beyler, ben lisanslı bir özel dedektifim. | Open Subtitles | أيّها الضبّاط، أنا مخبر خاصّ مُرخص |
Ehliyetli bir sürücü olarak yapmak istediğim ilk şey senin meziniyet partisi şoförün olmak. | Open Subtitles | أول شيء أريد فعله كسائق مُرخص هو أن أقلكِ إلى الحفلة الراقصة. |
Sanayinin zirve yaptığı zamanlar, South Fork'ta 8000 civarı lisanslı gemici vardı. | Open Subtitles | في ذروة الصناعة كان يوجد تقريبًا 8 ألآف صياد مُرخص في "ساوث ورك". |
Bebeğinizi lisanslı bir profesyonele emanet edin. | Open Subtitles | احظوا برعياة لطفلكم بواسطة محترف مُرخص |
Hükümet, gazetecilerin lisanslı olmasını, istediği zaman, birçok meslektaşım istifa etti, ama ben kaldım. | Open Subtitles | .حينما بدأت الحكومه بحثِها و(الصحفى) مُرخص له الوجود .ولكن مُعظم زملائى خرجوا |
Müvekkilim bir avukat, lisanslı bir avukat. | Open Subtitles | موكلي محام محام مُرخص |
Ehliyetli bir sürücü olarak yapmak istediğim ilk şey senin meziniyet partisi şoförün olmak. | Open Subtitles | أول شيء أريد فعله كسائق مُرخص هو أن أقلكِ إلى الحفلة الراقصة. |