"مُريب" - Translation from Arabic to Turkish

    • şüpheli
        
    • garipti
        
    • tuhaf bir
        
    Bu kızda birşeyler şüpheli, ve onu takip edip ne olduğunu anlamalıyım. Open Subtitles هناك شيء مُريب في هذه الفتاة وسوف أتبعها حتّى أكتشف ما تخبّئه
    Okul parkında, hiç kimse, şüpheli bir şey duymamış veya görmemiş. Open Subtitles ما من أحد في ساحة سيارات المدرسة سمع أو رأى شيء مُريب.
    Okul parkında, hiç kimse, şüpheli bir şey duymamış veya görmemiş. Open Subtitles ما من أحد في ساحة سيارات المدرسة سمع أو رأى شيء مُريب.
    Ev arkadaşından uzaklaştığımızı biliyorum ama bundan bahsetmemesi biraz şüpheli geldi. Open Subtitles الآن، أعلم أننا إستبعدنا زميلها بالسكن، ولكنّه أمر مُريب أنّه لم يذكر ذلك.
    Bu biraz garipti, değil mi? Open Subtitles تابع يا ابني العنيد هذا كان مُريب نوعًا ما،أليس كذلك؟
    Gözünüze şüpheli bir durum takıldı mı? Open Subtitles إذن أرأيتِ أنتِ وابنك أيّ شيءٍ مُريب في الآونة الأخيرة؟
    şüpheli görünen olursa bana gönder, ben de ileteceğim. Open Subtitles إذا كان هناك شخص مُريب أرسليها إلى و سأمررها على الفور
    Bir dakika önce şüpheli olduğunu söyledin. Open Subtitles مُنذ دقيقة قلت أن هذا شيء مُريب
    şüpheli bir intihar, bu nasıl? Open Subtitles إنه انتحار مُريب ما رأيك في ذلك؟
    Lütfen şüpheli bir şey görürseniz hastane personeline veya polise haber verin. Open Subtitles "رجاء إعلام أفراد المستشفى أو الشرطة في الحال عند رؤية أيّ شيء مُريب"
    Herhangi beni şüpheli gösteren bir kelime veya hareket anında operasyonu iptal edeceğim. Open Subtitles أيّ كلمة أو تصرّف يَبدو مُريب لي... سألغي العملية حالاً.
    Polis Güney Belfast'de bir adreste gerçeklerşen şüpheli bir cinayeti araştırıyor. Open Subtitles لقد بدأت الشرطة التحقيق، في حادث وفـاة مُريب بجنوب ( بيلفاست).
    Bu bana çok şüpheli geliyor. Open Subtitles أعني، أنا فقط أجد أن هذا مُريب للغاية.
    şüpheli herhangi bir şey duymadık ya da görmedik. Open Subtitles لم نرى أو نسمع أي شيء مُريب.
    Yedek yardımcının, Bay O'Dwyer'ın davranışlarıyla ilgili resmi görüşü şüpheli olduğu yönünde. Open Subtitles إليك أول رأي رسمي من النائب الاحتياطي (عن سلوك السيد (أودواير .. مُريب
    Resim Haberleri'nden birisi, Dr. Wells bir olayda şüpheli diye Iris'in aklına girmiş. Open Subtitles أحدهم في (بيكتشرز نيوز) توغل داخل رأس (آيريس) بأن هناك شيء مُريب يحدث مع الدكتور (ويلز)
    Bir üniversite öğrencisinin şüpheli ölümü. Open Subtitles موت طالب جامعي مُريب
    Burada şüpheli bir durum var. Open Subtitles يُوجد أمر مُريب.
    İçimden bir ses onun şüpheli olduğunu söylüyor. Open Subtitles -ومثل ما هو في كتابي ... -إنّي أقول... مُريب قليلاً .
    Belki de garip, kafası güzel, tuhaf bir herif olduğu için sevmiyorsundur. Open Subtitles إذاً ربّما أنت لا تحبّه لأنه محشش مُريب غريب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more