| O parayla 100 farklı şey yapabilirdim ama insanlara yardım etmek istedim. | Open Subtitles | كان يُمكنني فعل 1000 شيء آخر بذلك المال لكنني أردت مُساعدة الناس |
| Sizin, kimsenin edemeyeceği zaman insanlara yardım ettiğinizi sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ ما تفعلونه هو مُساعدة الناس عندما لا يكون هناك أحدٌ يُساعدهم. |
| Çeteye girmek için değil insanlara yardım etmek için katıldık biz. | Open Subtitles | نحنُ لم ننضم للفريق لكيّ نكون عصابة بل من أجل مُساعدة الناس. |
| Bir fark yaratmayı, insanlara yardım etmeyi istemeni düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد كنتُ أفكّر برغبتك لإحداث فرقٍ، مُساعدة الناس. أوَتعلم، إنّ بإمكاننا فعل ذلك الآن. |
| - İnsanlara yardım etmeye çalışıyor. - Evet. | Open Subtitles | إنّها تُحاول مُساعدة الناس. |
| Telefonda acil olduğunu söylediniz, insanlara yardım etmek benim işim. | Open Subtitles | حسناً، قلتِ على الهاتف أنّ الأمر عاجل، ودعوتي هي مُساعدة الناس. |
| Daha iyi bir yaşamları olması için insanlara yardım ediyorum. | Open Subtitles | مُساعدة الناس تُساعد في في عيش حياةٍ أفضل. |
| Yeteneğimizi insanlara yardım etmek için kullanma inancımı paylaştın ama sonra bunu denediğimde efendinin iradesine boyun eğdin. | Open Subtitles | لقد آمنت أنّنا نستخدم عطايانا في مُساعدة الناس ولكن حينما حاولت أن أفعل ذلك استسلمت لمشيئة السيّدة |
| İnsanlara yardım etmesine engel olmadı ama. | Open Subtitles | ذلك لم يمنعه من مُساعدة الناس. |
| Ben sadece insanlara yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد مُساعدة الناس فحسب. أنا طبيب صالح. |
| Tek yaptığı insanlara yardım etmekti. | Open Subtitles | جُلّ ما فعلته هُو مُساعدة الناس. |
| Bunun sayesinde insanlara yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | لقد جعلني ذلك أن أرغب في مُساعدة الناس. |
| İçerideki insanlara yardım etmek istiyor musun? | Open Subtitles | تريد مُساعدة الناس الذين بالداخل؟ |
| İnsanlara yardım edebilirim. | Open Subtitles | يُمكنني مُساعدة الناس. |
| Sadece insanlara yardım etmek istiyordu. | Open Subtitles | لقد أراد فحسب مُساعدة الناس. |
| Senin sorunlu insanlara yardım etmen gerek. | Open Subtitles | يجب عليك مُساعدة الناس , بإضطراباتهم . |
| Amacım Yemen'deki fakir insanlara yardım etmek. | Open Subtitles | هذا لأجل مُساعدة الناس المساكين في (اليمن). |
| Gerçekten insanlara yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا حقاً أريد مُساعدة الناس |
| İnsanlara yardım etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول مُساعدة الناس... |