C-4 çok stabil bir patlayıcıdır. | Open Subtitles | مُتفجّرات "سي 4" مُستقرّة للغاية. |
Durumu stabil ama bilinci kapalıymış. | Open Subtitles | حالة (شارلوت) مُستقرّة ولكنّها لا تزال فاقدة للوعي. |
Doktorlar Jane'in durumunun stabil olduğunu, herhangi bir travma olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول الأطباء أنّ حالة (جاين) مُستقرّة. لا تُوجد رضّات كبيرة أو أيّ شيءٍ. |
Uygun matkapları var ama kum aşırı derecede dengesiz. | Open Subtitles | إنّ لديهم المُعدّات المُلائمة، لكنّ الرمال غير مُستقرّة بشكل لا يُصدّق. |
Son zamanlarda akli durumunu karanlık ve dengesiz buluyor. | Open Subtitles | في الآونَة الأخيرة،أصبح مُدرك بأن الحالة النفسيّة تُصبح مُظلمه وغير مُستقرّة |
Bu belgeler geri dönüş oranlarının çok sabit olduğunu gösteriyor ki bu imkânsız. | Open Subtitles | هذه الوثائق تُظهر نسبة عوائد مُستقرّة جداً، ذلك أمر مُستحيل. |
Son zamanlarda kendini dengesiz ve karanlık bir akli denge yaşarken buluyor. | Open Subtitles | في الآونَة الأخيرة،أصبح مُدرك بأن الحالة النفسيّة تُصبح مُظلمه وغير مُستقرّة |
Kayalar çok dengesiz. | Open Subtitles | إنّ الضخور غير مُستقرّة للغاية. |
Ruh hali dengesiz. | Open Subtitles | إنّها غير مُستقرّة. |
Çukur derin ve dengesiz. | Open Subtitles | "الحفرة عميقة وغير مُستقرّة." |
Herif altı reaktör sabit dedi. | Open Subtitles | الرجل قال أن كل المُفاعلات الستة مُستقرّة |
Değişim sabit. | Open Subtitles | لم يتغير شيئ، إنّها مُستقرّة. |