Bizim veritabanımıza erişmek çok yüksek bir seviye ister. | Open Subtitles | الوصول إلى قاعدة بياناتنا يتطلب مُستوى ترخيص لمْ يسبق أن سمعت به أبداً. |
Yüksek seviye mülteciler için güvenli ev falan mı yoksa? | Open Subtitles | أين نحن؟ منزل آمن لمُنشقين ذوي مُستوى رفيع؟ |
Fakat her seviyede, gelişmekle birlikte, bir sonraki seviyeye çıkabilmen için sana bir hedefe odaklanmanı söylüyor. | Open Subtitles | لكِن مع كل مُستوى تتقدّمينه تُخبركِ أنْ تركّزي على هدفٍ قَبل أن تنقلكِ للمُستوى التالي. |
Dijital bağışıklık kazandırma teknolojisiyle yaptığım çalışma şirketimizi bir üst seviyeye taşıyacak. | Open Subtitles | ولكن العمل الذي أقوم به في تقنية التحصين الرقمي سيأخذ هذه الشركة إلى مُستوى آخر. |
Disaridan bakildiginda temel seviyede, biz de kadinla ayni hüsrani yasiyoruz. | Open Subtitles | في مُستوى عامّي، كلّنا نشعر بنفس إحباطها... من بالخارج ينظرون للداخل. |
Magnezya seviyesini yükselttim. Antiasit verdim ona. | Open Subtitles | رفعتُ مُستوى أكسيد الماغنسيوم، لا أكثر. |
Bu yüzden zorluk seviyesini arttırdım, | Open Subtitles | و قدْ رفعـتُ مُستوى الصُعوبة |
Doktor'un adımlarını takip ediyorum ve şimdiden düşük seviye alfa parçacığı yayılımı alıyorum Bay Reese. | Open Subtitles | إنّي أتقفى خُطوات الطبيب، وإنّي أكشف بالفعل مُستوى مُنخفض من إنبعاثات أشعة ألفا، سيّد (ريس). |
Kaptan, seviye... | Open Subtitles | أيها القائد، مُستوى الإشـ... |
Wall Street'in Eşleri programının yeni nesli işte ve Ashley bunu bir üst seviyeye taşıdı. | Open Subtitles | الجيل القادم من "زوجات رجال (وول ستريت)" و(آشلي) أخذته إلى مُستوى جديد كُلياً. |
Walter bunu bambaşka bir seviyeye taşıdı. | Open Subtitles | (والتر) يأخذ ذلك إلى مُستوى آخر. |
Düşük seviyede görünüyor. | Open Subtitles | الإكتشاف على مُستوى منخفض. |
Görünüşe göre, bir golf sahasında tanınmak... düşük seviyede bir güvenlik ihlali. | Open Subtitles | على ما يبدو، بكونه قد تمّ التعرّف عليه بملعب غولف، هو اختراق أمني من مُستوى مُنخفض. -سوف يقومون بنقله . |
Onun öfke seviyesini ölçmek için. | Open Subtitles | -لقياس مُستوى غضبه . -نحوكِ؟ |