"مُسنّة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşlı
        
    • bir
        
    Büyükannen hala seninle birlikte yaşamak istiyor, ama artık yaşlı bir kadın o. Open Subtitles جدتك تريدك أن تعيشي معها ولكنها إمرأة مُسنّة الآن
    Yardımı olmuyor. - Hadi ama. Kafesteki yaşlı kadın biz böyle korkunçlu bir odada kelepçeli, aklıma başka ne gelebilir ki? Open Subtitles سيّدة مُسنّة في قفص، نحن مُقيّدان في هذه الغرفة المُخيفة.
    Bunun içinde ne varsa, kesinlikle o küçük yaşlı kadından daha ağır bir şey. Open Subtitles أياً كان ما يوجد بالداخل، فهو أكثر من سيّدة مُسنّة.
    Parayı yaşlı bir kaltakla Paris'e gitmek için harcamanı beklemiyordum doğal olarak. Open Subtitles لم أتوقع ان تنفقي المال كله لتذهبي الى باريس مع عاهرة مُسنّة ما
    bir memurken, yaşlı bir çingeneyi kurtarmak için hayatını trafikte riske attın. Open Subtitles بينما كنتِ لا تزالين ضابطة ، خاطرتِ بحياتك بالدخول لحركة المرور لإنقاذ امرأة غجريّة مُسنّة.
    Bakıcılardan biri fiziksel şiddet uygulayan yaşlı bir kadındı. Open Subtitles واحدة منهم كانت امرأة مُسنّة كانت تعنّفنا جسدياً.
    O kendini hayır işlerine ve gazilere yardım etmeye adamış yaşlı bir kadındı. Open Subtitles لقد كانت سيّدة مُسنّة كرّست نفسها للأعمال الخيرية ومُساعدة المُحاربين.
    Ben sana bebek yapalım diyorum sen bana yaşlı diyorsun. Open Subtitles أنا أخبرك انيّ أريد طفلا آخر و أنت تخبرني أنّي مُسنّة ؟
    Sadece grip olmuş yaşlı bir bayan. Open Subtitles إنها إمرأة مُسنّة مصابة بالإنفلونزا
    yaşlı bir bayan çok yavaştı. Open Subtitles كانت معنا سيّدة مُسنّة بطيئة جدّاً
    Yani bu kadın yaşlı, emekli bir kütüphaneciymiş. Open Subtitles هذه أمينة مكتبة مُسنّة مُتقاعدة.
    yaşlı bir bayan. Muhtemelen yakında ölür gider falan. Open Subtitles سيدة مُسنّة ما , على الارجح ستموت قريبا
    yaşlı bir kadından çok daha kötüydü. Open Subtitles وهي أسوأ بكثير من سيّدة مُسنّة.
    Yoldan yaşlı bir kadın geçiyor bizimki "Ah!" diyor, "Geçen yıl metroda iki koltuk öteme oturmuştu." Open Subtitles ومثلا سيدة مُسنّة تمشي في الشارع ثمتفكرهي : "لقد جلست على بعد مقعدين مني في المترو بالعام الماضي"
    yaşlı gibi davrandığım için üzgünüm. Open Subtitles وأنا آسف لكوني مُسنّة.
    Hızla bunaklık seviyesine gelen yaşlı bir kadın. Open Subtitles إذن سيّدة مُسنّة مع خرف يتطوّر بسرعة...
    Yani kurban kısa ve yaşlı biri tarafından öldürüldü. Ya da katil Katy Perry. Open Subtitles إذن قد قتلت بواسطة سيّدة مُسنّة قصيرة، أو (كاتي بيري).
    yaşlı bir kadın. Open Subtitles إنها امرأة مُسنّة.
    Oğlum, kadın yaşlı belki hakikaten duymuyordur telefonları. Open Subtitles ...إنها امرأة مُسنّة
    Karıncayı bile incitemeyecek gibi gözüken bir nine boş beleş bir kapitalist kukla olduğumu söyledi. Open Subtitles جدّةٌ مُسنّة تبدو وكأنها لا تؤذي ذبابة دعتني باسم رأسماليّة ساذجة مروجّة بقلم الرصاص.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more