Bir cinayet davasında şüpheli olursa dokunulmazlığı kalkar. | Open Subtitles | التي ستُرفع لو كان مُشتبهاً به في قضيّة جريمة قتل. |
Silahınız ateşlenmemiş olduğundan şüpheli konumunda değilsiniz. | Open Subtitles | لمْ يتم إطلاق النار من مُسدّسك، لذا فإنّك لست مُشتبهاً به حالياً. |
Ve biz şu anda onun bir şüpheli olup olmadığını bilmiyoruz kahredici cinayet | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic} ولا زلنا لمْ نعلم بعد إن كان مُشتبهاً به في تلك الجريمة المأساويّة. |
Polisler şüpheli olarak görmedi ama o, Clurman'ı paketle arabaya binerken gören son kişi. | Open Subtitles | كان هنا قبل أن تنفجر القُنبلة الشُرطة لم تعتبره مُشتبهاً به (ولكنه قال أنه رأى (كلورمان |
Hayır, önemli olan artık bir şüpheli olmamanız. | Open Subtitles | -أيعلم هو ذلك؟ -كلاّ، المهم أنكَ لم تعد مُشتبهاً بعد الآن . |
şüpheli değil. | Open Subtitles | إنّه ليس مُشتبهاً به. |
Peterson şüpheli değil. | Open Subtitles | -آبوت) مُحق، (بيترسون) ليس مُشتبهاً به) . |
- Bu 30 şüpheli eder. - 31. | Open Subtitles | -أولئك 30 مُشتبهاً به . |