"مُشتبه به" - Translation from Arabic to Turkish

    • şüpheli
        
    • şüphelimiz
        
    • zanlı
        
    • şüphelisi
        
    • zanlısının
        
    • şüphelisiniz
        
    Partnerim, bir şüpheli ile bir çingenenin sigara dükkanının camından dalaşıyordu. Open Subtitles السنة الأولى بالتحقيقات الجنائيّة، حسناً؟ أمسك شريكي مُشتبه به دافعاً إيّاه لنافذة متجر سحر غجري.
    Ama ölmeden önce üçünüzü şüpheli durumuna düşürecek delil bıraktı. Open Subtitles ولكن قبل أن يفعل، ترك دلائل لجعل كلّ واحد منكم مُشتبه به.
    Efendim, saygısızlık etmek istemem ama bir adam öldürüldü ve o şüpheli. Open Subtitles اسمع يا سيّدي، مع كامل الإحترام، لقد قتل رجل، وهُو شخص مُشتبه به.
    Gözaltında bir şüphelimiz var Galiba adamımız o. Open Subtitles حسناً، لدينا مُشتبه به في الحجز. يبدو وكأنّه الفاعل.
    İki cinayet de çözülememiş ve zanlı yok. Open Subtitles كِلي القضيّتين لمْ تُحلْ، وليس هُناك أيّ مُشتبه به.
    Birçok cinayetin şüphelisi, ama kimse adama karşı bir dava oluşturamamış. Open Subtitles مُشتبه به في العديد من جرائم القتل، ولكن لا أحد قادر على إثبات قضيّة.
    Ben diyorum ki, bir şeyler değişene kadar bizim elimizdeki en iyi şüpheli o. Open Subtitles أعتقد أنّ إلى وقت تغيّر شيء، فهي أفضل مُشتبه به لدينا.
    Şimdi, bu süre içinde bir şüpheli bulabilirsek teslim edeceğiz. Open Subtitles الآن، لو وجدنا مُشتبه به في ذلك الوقت، فالإعتقال من نصيبها.
    Bir şüpheli kimliği tespit edebilmek için ölümünden önceki hareketlerinin izini sürüyorum. Open Subtitles كُنت أراجع تحركاته في الأيام السابقة لوفاته آملاً في التعرف على مُشتبه به مُحتمل
    ıyi bir şüpheli olacağından nasıl bu kadar emin olabildi? Open Subtitles لماذا كان مُتأكداً لتلك الدرجة أنها ستكون مُشتبه به جيد ؟
    Bakın beni bulduğunuz için minnettarım ama artık burada biraz kendimi şüpheli gibi hissetmeye başladım. Open Subtitles انظروا ، أنا مُمتنة لأنكم وجدتموني يا رفاق لكنني بدأت أشعر قليلاً بأنني مُشتبه به هُنا
    Kampüste silahlı biri şüpheli var. Open Subtitles هُناك مُشتبه به يحمل سلاحاً داخل الحرم الجامعي
    Kampüste silahlı biri şüpheli var. Open Subtitles يتواجد مُشتبه به يحمل سلاح في الحرم الجامعي
    Gezici Psikiyatri Birimi'nde ilgilendiğim dava dosyalarının hepsini inceledim ve bağlantılı olabilecek bir şüpheli bulamadım. Open Subtitles لقد أمعنت النظر بكل ملف قضية من وقت عملي بالوحدة النفسية المُتنقلة ولا يُوجد مُشتبه به مُرتبط بتطابق واضح
    LUNAPARKTA ÇOCUK KAÇIRMADAN YAKALANAN ŞÜPHELİ Open Subtitles تم القبض على مُشتبه به بتهمة الخطف في مدينة الملاهي.
    Kemikteki yaralanma izlerine bakarsak Danny'nin babasının olası şüpheli profiline mükemmel uyduğunu söyleyebiliriz. Open Subtitles بسبب نمط الإصابة في العظم، أتفق أنّ مُدرّب (داني) هو مُشتبه به مُمتاز.
    Evet sayın yargıç, bunun o gün olduğunu biliyorum fakat bir şüphelimiz var ve kaçmadan önce bir arama emri gerekiyor. Open Subtitles أجل يا حضرة السعادة، أعلم ما هُو اليوم، لكن لديّ مُشتبه به وأحتاج إلى أمر قضائي قبل أن يهرب.
    Görünüşe göre yeni bir şüphelimiz var. Open Subtitles يبدو أننا نمتلك مُشتبه به جديد
    Ama bir şüphelimiz var. Open Subtitles لكن لدينا مُشتبه به.
    Birlikte olduğun adam Garrett Hawthorne, Gümüş Zil Cinayetleri'yle ilgili olarak zanlı konumunda. Open Subtitles الرجُل الذي كُنتِ معه، ‫(‬غاريت هوثورن)، مُشتبه به في قضيّة قاتل أجراس الفضّة.
    Yani hala geçerli bir cinayet şüphelisi arıyoruz. Open Subtitles ممّا يعني أننا ما زلنا نبحث عن مُشتبه به أساسي للجريمة.
    Beverly Glen, Pico'dan kuzeye doğru şartlı tahliye edilmiş silahla saldırı zanlısının peşindeler. Open Subtitles يتجه شمالاً إلى بيفرلى جلين ، بيكو مُحقق معه سلاح يتبع مُشتبه به
    Ve şimdi de hırsızlık ve cinayetten şüphelisiniz. Open Subtitles ها أنت ذا، مُشتبه به في عمليّة سطو وجريمة قتل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more