İhtiyacı olan yaralı bir kadına gösterdiğin nezaketten memnun kaldım. | Open Subtitles | أستطيع تقدير اللُطف الذي أظهرته لإمرأة مُصابة تحتاج إلى مُساعدة |
yaralı bir ördek vardı. | Open Subtitles | و كان هنالك بطة مُصابة , أترون؟ |
Kendisinin de astım hastası olduğunu söylemişti ve ve benden çekinmemişti. | Open Subtitles | كانت لطيفة حقاً. قالت أنّها مُصابة بالربو أيضاً، ولا يُفترض به أن يحبسني للأبد. |
Lütfen. Küçük kızım yaralandı. | Open Subtitles | أرجوكِ، ابنتي الصغيرة مُصابة |
- Ha***ir, yaralandın.. | Open Subtitles | أوه.. إنّكِ مُصابة. |
Karnın sol alt tarafından kurşun yarası aldı. | Open Subtitles | إنها مُصابة بطلق ناري ، أسفل منطقة البطن على اليسار |
- Emily, aman Tanrım. Yaralanmışsın. - Hayır. | Open Subtitles | إيميلي، يـاإلهي، أنتِ مُصابة. |
Şimşek, uçuş düzenine geç. Ben geri dönüyorum. Korumamız gereken yaralı bir bombacı var. | Open Subtitles | (لايتنج) أدخل التشكيلة، سوف أعود لدينا طائرة مُصابة كي نحميها. |
Polis memurları cevap vermiş, bir erkek ölü var, Lisbon da yaralı. | Open Subtitles | عندما استجاب أفراد الشُرطة، وجدوا ذكراً ميّتاً عند الوُصول، و(ليزبن) مُصابة. |
yaralı bir rehine var burada. | Open Subtitles | لدينا رهينةٌ مُصابة هُنا. |
- Öldü mü? - Ne öldü ne de yaralı. | Open Subtitles | ليست ميتةً ولا مُصابة |
Onu yaralı halde buldum. | Open Subtitles | إنها مُصابة ، وقد وجدتها |
yaralı bir adamın var. | Open Subtitles | أن قدمه مُصابة |
Maktul deri veremi hastası olabilir. Beni özlemenize şaşmamalı. | Open Subtitles | يوحي ذلك أنّه ربما كانت الضحية مُصابة بداء الذئبة، لا عجب أنّكم إفتقدتموني. |
Benim hanımım şeker hastası değildi ki. | Open Subtitles | .سيدتي ليست مُصابة بداء السكري |
Tandy, bak, Gail yaralandı. | Open Subtitles | أنصت يا (تاندي)، إنّ (غايل) مُصابة. |
Neredesin? Sally kötü şekilde yaralandı. | Open Subtitles | .. (سالي) , مُصابة بشدّة .. |
- yaralandın mı? | Open Subtitles | هل أنتٍ مُصابة ؟ |
Karnın sol alt tarafından kurşun yarası aldı. | Open Subtitles | إنها مُصابة بطلق ناري ، أسفل منطقة البطن على اليسار |
- Yaralanmışsın. | Open Subtitles | - انظري, انتِ مُصابة,- |
Lavie sarışın şu şeylerden birine dönüştüren pisliği kapmış. | Open Subtitles | ( (لافي, الشَقراء، إنها مُصابة بذلك الشيء الذيّ حول هذه الأشياء هكذا. |
Krizlerin sebebinin hastalığı yüzünden olduğunu. | Open Subtitles | . لقد كانت مُصابة بالمرض الذى يسبب هذه النوبات |
Solunum hastalığım yüzünden harp sırasında aylarca yatakta yattım. | Open Subtitles | .. قضيت شهوراً في السرير أثناء الحرب .. .. مُصابة بمرّض تنفسي .. |