Harika. Değersiz bir ev ve bozuk bir iplik fabrikası. | Open Subtitles | عظيم، آي بيت عديم القيمة ومصنع خيوط مُعطل |
Odamın termostatı bozuk. Klima kapanmıyor. | Open Subtitles | جهاز لتنظيم الحرارة في غرفتي مُعطل المُكيف لا يعمل |
Yıllar boyunca zeminin çürümesi ve bozuk havalandırma sisteminin sonucu. | Open Subtitles | عقود من العفن تحت ألواح الأرضيّة مُجتمعة مع نظام تهوية مُعطل. |
Telefon çalışmıyor. Birisi duvarın dışındaki telleri kesmiş. | Open Subtitles | الهاتف مُعطل . أحدهم مزق أسلاك التليفون خارج الحائط |
- Arayıp bu durumu raporlasak iyi olur. - Telsiz çalışmıyor. | Open Subtitles | من الأفضل أن تتصل وتُبلغ عن هذا - الرديو مُعطل - |
- Tren bozuldu mu, bozulmadı mı? | Open Subtitles | هل ذلك القطـار مُعطل تماماً أم لا؟ |
Bilgisayarım bozuldu. | Open Subtitles | الكمبيوتر خاصتى مُعطل |
bozuk bir vericiyle yalnızca uzay çöpü gibiyiz. | Open Subtitles | مع وجود مُستجيب مُعطل نبدو فقط كـقمامة بالفضاء |
Kart numarasında sorun yok ama bilgisayar bozuk. | Open Subtitles | الأرقام صحيحة ولكن الكمبيوتر مُعطل |
Bu pantolon bozuk. | Open Subtitles | هذا السروال مُعطل |
Aslında bu bozuk. | Open Subtitles | رغم انه ايضا هذا مُعطل |
Dayan Ernie. El feneri bozuk. | Open Subtitles | أنتظر يا (إيرني) المصباح مُعطل |
Bu bozuk bir sistem. | TED | هو نظام مُعطل |
-Yukarıdaki makine bozuk. | Open Subtitles | -المجفف الّذي بالأعلى مُعطل . |
Telefon çalışmıyor. | Open Subtitles | المكان مُظلم تماماً بالخارج. الهاتف مُعطل. |
Kredi kartı posları çalışmıyor. | Open Subtitles | الصرّاف مُعطل. رقم شرطة الطوارئ مُعطل |
İçine girebilirsin, çalışmıyor. | Open Subtitles | -أدري . يمكنك الذهاب الذي بأخر الرواق. هذا مُعطل. |
Uydu hala çalışmıyor. | Open Subtitles | التلفاز مازال مُعطل |
Telefonun mu bozuldu, yoksa bilerek mi cevap vermiyorsun? | Open Subtitles | -هل هاتفك مُعطل, أم انك لا تجيب |
- Kostümündeki defibrilatör cihazı bozuldu. Mercury Laboratuvarlarının yanına bile yaklaşamazsın. | Open Subtitles | الصادم الكهربي ببزتك مُعطل لا يمكننا المخاطرة بذهابك لمعامل (الزنئبق) |