"مُعقدة" - Translation from Arabic to Turkish

• karmaşık
• karışık
• karmasik
• karışıktır
• karmaşıktır

Ya gerçekten karmaşık birisin ya da çok basitsin Tina.
أنتِ إما مُعقدة للغاية أو أنك بسيطة جداً ، تينا

Avını çok etkili bir şekilde avlayabilmesini sağlayan karmaşık yollar oluşturmuş.
صنعت شبكة مُعقدة من المسارات، تُمكنها من اصطياد فريستها الحشرية بفعالية تاّمة.

Bir zamanlar Yükselmiştin. Ne kadar karmaşık olabileceğini biliyorsun.
كُنتَ مُرتفع مرة أنت تعرف كيف يمكن أن تكون الأمور مُعقدة

Çocuklar, kumar oynama kısmını geçeceğim. Dediğim gibi çok karışık bir oyundu.
يا أولاد سأتجاوز فترة المُقامرة لانه كما قلت هي لعبة مُعقدة جداً

O kadar da karışık değil.
انها ليست مُعقدة جداً هنـاك أربعـة أشخـاص

Çok karmaşık biriydi. Bencildi. Bazı zamanlarda pekiyi biri olmazdı.
و لكنها كانت ذات شخصية مُعقدة جداً و كانت أنانية،و لم تكن ودودة ببعض الأحيان.

Sengi, avını en kolay şekilde avlamasını mümkün kılan karmaşık bir yol şebekesi oluşturmuş.
صنعت شبكة مُعقدة من المسارات، تُمكنها من اصطياد فريستها الحشرية بفعالية تاّمة.

Gerçekten sen ve Nate arasında çok karmaşık bir ilişki olmuş gibi görünüyor.
يبدو و كأنك أنتِ و نايت حقاً علاقة مُعقدة

Büyüdüğün zaman, bütün ilişkilerin çok karmaşık olduğunu anlıyorsun.
عِندما تكبرون ستدركون أن كل العلاقات مُعقدة

Bu plân çok karmaşık ve çok kusursuz bir şekilde infaz edildi.
هذه الخُطة مُعقدة جداً ونُفِّذت بكل مِثالية

İşlerinde karmaşık bir üçkâğıt yapacağını biliyordum.
عرفتُ أنّ لديك خُدعة مُعقدة قيد التطوير.

Diyebiliriz ki bütün bu, karmaşık hislerinin, herşeyin... kaynağı olduğuna inandığı kişi.
شخص هو مُقتنع أنّها كانت المصدر لكلّ... لنقل مشاعر مُعقدة تجاه النساء.

İki kişilik ve oldukça da karmaşık bir işmiş.
كان مُهمّة لرجلين، مُهمّة مُعقدة للغاية.

Bir insanı öyle sevebileceğim karmaşık bir hayat istiyorum.
وأنا أريد حياة مُعقدة حيث يمكنني أن أحب فيها هكذا

Bu isimler karışık matematiksel algoritmalarla bulunuyor.
الأسماء نتاج عمليات خوارزمية رياضية مُعقدة

Ayrıca çok karışık, bir sürü iniş çıkış var.
بجانب أنها كانت مُعقدة جداً ولديها الكثير من التقلبات

Biliyorum bazı şeyler karışık ama konuşmak istersen ben buradayım.
وانا اعلم بأن بعض الاشياء مُعقدة انا هنا اذا اردت التحدث

Gökyüzündeki bulutlar basit denklemler ile... karışık şekil ve hareketler ediniyor olabilir.
قد تكون صورة السحب في السماء مُعالجة بواسطة مُعادلات بسيطة .تُولِّدُ أشكالاً و حركاتٍ مُعقدة

İşler zaten karışık, Vera.
الأمور مُعقدة من الأساس يافيرا

Rüya mimarligi bayagi bir karmasik olabilir.
هندسة الأحلام يُمكن أن تكون مُعقدة للغاية.

FBI'da işler biraz karışıktır.
الامور مُعقدة في مكتب التحقيقات الفيدرالي

Burası biraz zorlayıcı çünkü robotların dinamiği oldukça karmaşıktır.
و يُصبح هذا نوع من التحدي لان ديناميكية الروبوت مُعقدة.