Çapamla orada asılı kaldım. Kancam elimden kayıyordu. | Open Subtitles | القطع فى الحبل جعلنى مُعلّق على الحافة وتمسّكت بالبلطة |
Boruların ve duş başlıklarının asılı olduğu bir bölüme götürülüyorlardı. | Open Subtitles | واُخذوا إلى غرفة مُعلّق فيها أنابيب ورؤوس الدُشّات |
Arabada tepetaklak emniyet kemerine asılı, ödüm patlamış haldeydim. | Open Subtitles | انتهى بي المطاف رأساً على عقب، مُعلّق بحزام مقعدي، مفزوع كلياً. |
Zamanı geçmiş komedi oyuncusu kancaya mı asılmış? | Open Subtitles | بطل مُسلسل كُوميدي فاشل مُعلّق بخطّاف؟ |
"gökte bir yatağa asılmış duruyor" | Open Subtitles | مُعلّق على سرير في السماء |
Orada asılmış biri var! | Open Subtitles | إنّه شخص مُعلّق! |
Burada en az 20.000 dolar asılı duruyor. | Open Subtitles | يُوجد ما لا يقل عن 20 ألف دولار مُعلّق هُنا. |
Evet, pekâlâ, bir trende asılı vaziyetteyken değil ama. | Open Subtitles | أجل، حسناً، ليس بينما أنا مُعلّق خارج قطار. |
Yatak odasının kapısında asılı. | Open Subtitles | مُعلّق على باب غرفة نومنا. |
asılı durabiliyor! | Open Subtitles | إنهُ مُعلّق! |