Yalvardım beni ayakta öptü ve başka birisine aşık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | إلا إنه قبلني على رأسي وقال لي أنه مُغرم بشخص آخر |
Bunu ona kesinlikle aşık olan birisinden daha iyi kim yapabilir? | Open Subtitles | من أجدر بمساعدتها على ذلك من رجل جليًّا أنّه مُغرم بها؟ |
Evet, ama belki öğrenene kadar o kadar aşık olacaktı ki bu umurunda olmayacaktı. | Open Subtitles | اجل , لكن ربما حينها سيكون مُغرم بها و لن يهتم |
Argh! Çek ellerini üstümden kadın. Gazım yok benim,aşığım. | Open Subtitles | أتركيني أيتها المرأة، لست أعاني من الغاز، أنا مُغرم |
Lily'ye aşıksın. | Open Subtitles | .(أنت مُغرم بـ (ليلي |
"Büyülenmem ve divaneye dönmem, hep senden dolayı, canım" | Open Subtitles | إنى مُغرم بكِ، يا حبيبتي |
Cadılar ve vampirlerin savaş hâlinde olduğu bir şehirde genç ve aşık olmak. | Open Subtitles | امرؤ شابّ مُغرم في مدينة يتحارب فيها مصّاصو الدّماء مع الساحرات. |
Eğer bir cadıya aşık olduğum için adam kayırdığımı görürse... | Open Subtitles | وفضّلني لتنفيذ المهمّة لأنّي مُغرم بساحرة. |
Bir yandan kedileri olan deli bayan diğer yandan sana apaçık aşık olan çocuk. | Open Subtitles | وصاحبة القطة بالجانب الآخر والشاب الذي مُغرم بكِ حقًا، على الجانب الآخر |
aşık bir adam seni mutlu etmek için her şeyi söyleyebilir, ve inan bana, o adam sana aşık. | Open Subtitles | 'لأن ، أقصد الرجل الواقع في الغرام سيقول أي شيء لأسعادك وثقي بي ، هذا الشاب مُغرم |
Kendisini ayarlayabilirdim fakat başkasına aşık. | Open Subtitles | كنت لأجمع بينكِ وبينه لكنه مُغرم بإمرأة أخرى |
Bakın, ben aşık falan oldum tamam mı? | Open Subtitles | رفيقاي، إنّي فقط مُغرم وما إلى ذلك. |
Kocamın sana aşık olduğunu düşünürsek. | Open Subtitles | ألا ترين كيف أنّ زوجي مُغرم بكِ؟ |
Ayrıca, bu kadar çabuk aşık olduysa onun için hiçbir şeymişim anlamına gelir ve bu pek mümkün değil! | Open Subtitles | إلى جانب ذلك، إذا كان مُغرم بهذه السرعة إذن فأنا لا أعني له شيئاً وهذا غير ممكن (جينا) اكدي كلامي |
Ona aşık oldun değil mi? | Open Subtitles | أنت مُغرم بها، اليس كذلك؟ |
Artık birbirimize aşık olduk. | Open Subtitles | الآن كلانا مُغرم. |
Bana aşık olduğunu biliyordum. Her ne kadar Stefan ile aramız kötü olsa da izin vermemeliydim. | Open Subtitles | علمت أنّه مُغرم بي، حتّى أنّي علمت أن علاقتي أنا و(ستيفان) بنهايتها |
Sana aşığım sanıyordum. Şimdi bana bak. | Open Subtitles | كنت أعتقد أنني مُغرم بكِ أنظر لي الآن |
Buradayım, çünkü ona aşığım. | Open Subtitles | أنا هنا لأنني مُغرم بها |
Çünkü ona aşığım ve onu üzmek istemiyorum. | Open Subtitles | . ؟ لأنني مُغرم بها |
Sen aşıksın. | Open Subtitles | أنت مُغرم |
"Büyülenmem ve divaneye dönmem, hep senden dolayı, canım" | Open Subtitles | إنى مُغرم بكِ، يا حبيبتي |