Ne kadar yakındık, onu düşünüyorum. | Open Subtitles | كُنتُ أُفكرُ كم كُنا مُقربين من بعض |
Eskiden çok yakındık. | Open Subtitles | كنا مُقربين جداً |
Raul ve ben birbirimize yakındık. | Open Subtitles | أنا و (رائول) كنا صديقين مُقربين. |
Ölümü sırasında ayrılmış olsak da, 'ikimiz de çok yakın arkadaş olarak kaldık.' | Open Subtitles | وعلي الـرغم من أننـا كنّا منفصلين، وقت وفاتها إلـا أننـا كنّا لـاـ نزال أصدقاء مُقربين. |
Binlerce hacı, Hamsin Yortusu için sokaklara akın ederken, Roma'yla çok yakın müttefikmiş gibi görünmemeliyiz. | Open Subtitles | مع الالاف من الحجاج الذين يتدفقون في الشوارع للاحتفال بالعيد يجب علينا الا نظهر مُقربين الي روما |
Biz hiç bir zaman çok yakın veya arkadaş olamadık. | Open Subtitles | أعني،نحنُ لم نكن أصدقاء حقيقين أو مُقربين |
Kasatka ve Takara çok yakınlardı. | Open Subtitles | "كاستكا" و "تاكرا" كانوا مُقربين للغاية. |
Marv ile çok yakındık. | Open Subtitles | أنا و (مارف), كنا مُقربين جداً |
Bilemiyorum. İçim rahat değil. Jane'le eskiden çok yakındık ama artık... | Open Subtitles | لا أعلم ولكني لستُ مرتاحة هكذا مع (جين) تعودنا أن نكون مُقربين من بعضنا، والآن... |
Elliot, çok yakın arkadaş olduğumuz için, birbirimize her şeyi söyleyebileceğimizi biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | (إليوت)، تعلمين كم نحن مُقربين لنقول أي شيء بعضنا البعض، صحيح؟ |
Elliot, çok yakın arkadaş olduğumuz için birbirimize her şeyi söyleyebileceğimizi biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | (إليوت)، تعلمين كم نحن مُقربين لنقول أي شيء بعضنا البعض، صحيح؟ |
Bruno, bu iki beyefendi polis şefinin çok yakın arkadaşları olur. | Open Subtitles | (برونو),هذان السيدان الطيبان أصدقاء مُقربين لمُفتش الشرطة |
çok yakın arkadaştık. | Open Subtitles | اصدقاء مُقربين |
- Eskiden Harry ile çalışırdı. Oldukça yakınlardı. | Open Subtitles | -كان يعمل لدى (هاري), كانوا مُقربين . |