"مُميز" - Translation from Arabic to Turkish

• özel bir
• özelim
• özelsin
• çok özel
• özel biri

İnsanlar dünyayı algılayış tarzımızda özel bir şeyin varlığını sever ancak tıpkı ev sahipleri gibi biz de sıkı, sıkı olduğu kadar kapalı döngülerde yaşar nadiren tercihlerimizi sorgular genellikle bize söylenen bir sonraki hamleyi yapmak için hazır oluruz.
البشر يتوهمون أنه يوجد شيئًا مُميز حول طريقة منظورنا إلى العالم ولكننا نعيش في حلقات

Aramızda özel bir şey var sanmıştım.
، أعني اعتقدت أن هُناك شيئاً ما مُميز بيننا

Haklısınız daha yeni kurulan bir şirketiz özel bir şeyimiz yok.
كُنتم مُحقين ، كشركة تكنولوجية ناشئة ، لم يكُن هُناك شيء مُميز

Ben özelim.
بالطبع أنتَ مُميز

Ama durum şu ki, ben özelim.
‫ - ما في الأمر إنني مُميز ‫

Sen özelsin. Bu akşam ne yaptığını gördüm.
أنتَ مُميز, لقد رأيتُ ما فعلتهُ الليلة

Sen özelsin Kylie..umarım bunu biliyorsundur
أنت مُميز (كايلي) ، أتمنى ... أن تعلم أنني

Ben çok fazla salata yiyen biri değilim, ama o salata gerçekten çok özel.
أنا حقاً لا أحبُ السلطة, ولكن هذا بالتأكيد مُميز.

Hayır, bu yıl biraz zor geçti, biraz şey olduktan sonra, bilirsin hayatında özel biri yokken, değil mi?
لا ، لأنّها مرّت بسنين عصيبة ، حتى آل إلىحياتهاشيءًبسيطاً،أتعلم .. أيّ شيء مُميز بحياتها ، صحيح؟ أعني، أتعلم..

Tabii, yolda birkaç engele toslarız ama burada özel bir şey var ve bunu biliyorsunuz.
لقد أخفقنا بضعة مرات طوال الطريق ، بكل تأكيد لكن لدينا شيئًا مُميز هُنا وأنت تعلم ذلك

Burası çok özel bir yer. Değil mi?
إن هذا المكان مُميز جداً - نعم , أليس كذلك ؟

Bu çok özel bir şarkı, çok özel biri tarafından yazıldı.
هذه أغنية مُميزة كتبها شخص مُميز

buna küçük, yetersiz, gurme restoranları da dahil, üzerine alınma Joe, ama burada nadir görülen özel bir şey var.
كـ، حسناً، مطاعِم صغيرة مُفتَقِرة إلى الذوّق، لا إساءة يا "جو"، ولكن هُناك شئ مُميز للغاية هُنا، نادر للغاية.

Size çok özel bir şey göstereceğiz.
لدينا شئ مُميز للغاية لنطلعكم عليه

Hey, çocuklar bu akşam için özel bir konuğumuz var.
أصدقائي ، لدينا ضيف مُميز الليلة

Ben özelim.
انا مُميز

Ben özelim.
أنا مُميز.

Sen özelsin Wade.
. " انت مُميز " ويد

Sen bir kara koyunsun, Chappie. özelsin.
أنت خروف أسود يا (تشابي) أنت مُميز

Austin, sen çok özelsin.
(أوستن)، أنت مُميز جدّاً

Sıradaki şarkı çok özel birisine.
الأغنية القادمة لشخصاً ما مُميز بالنسبة لي

özel biri olmadığını söylüyorsun ama bence ona fazla değer veriyorsun.
تقول أنه لا يوجد شيء مُميز بها ، لكن أعتقد أنك تضعها فوق قاعدة تمثال