Ama bu konuları tartışma gereği göremiyorum. | Open Subtitles | لكنّي أوضّح مقصداً بعدم مُناقشة تلك المسائل. |
Sıkı bir tartışma yaşanıyor aralarında. | Open Subtitles | هم سَيكونُ عِنْدَهُمْ تماماً مُناقشة. |
Önümüzde olan bazı pratik çözümleri tartışmak isterim çünkü bazı çözümler var. | Open Subtitles | لا أود مُناقشة المسائل العملية التى تأتى مُقدماً وتوجد بعض الفُرص أنه قد يُمكننا التلاقى على بعض النقاط, |
Muazzam IQ'n nazara alındığında, bir psikolog ile bir tıp doktoru arasındaki farkı tartışmak hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | نظراً لمُعدّل ذكاءك الضخم، لمْ أكن أعتقد أنّه كان أمراً ضرورياً مُناقشة الفرق بين عالِم نفسي ودكتور في الطب. |
Ama tanısının detaylarını gerçekten tartışamam. | Open Subtitles | لكن لا يُمكنني حقاً مُناقشة تفاصيل تشخيصه |
Beyler belki bunu üst katta konuşabiliriz. | Open Subtitles | يا رفاق، ربّما بإمكاننا مُناقشة هذا الأمر في الطابق العُلوي. |
O yüzden ya izin verirsin o mermiyi çıkarır ya da bu meseleyi kanınız zehirlenene kadar tartışabiliriz. | Open Subtitles | أو بإمكاننا الإستمرار في مُناقشة هذه المسألة حتى تُصاب بتعفّن الدم. |
Oyunla ilgili bir tartışma yapabiliriz. | Open Subtitles | ربما نحن يُمكنُ أَنْ نَأخُذَ a مُناقشة ما بَعْدَ مسرحيّة إلى حدٍّ ما. |
Frank dedi ki, Debra ile sen bir çeşit yüksek sesli tartışma yapıyormuşsunuz. | Open Subtitles | فرانك قالَ بأنّك وديبرا كَانتْ سَيكونُ عِنْدَها بَعْض النوعِ a مُناقشة عالية؟ |
Bu gece güzel bir tartışma konumuz var. | Open Subtitles | لدينا مُناقشة جيدة لخطّطَ اللّيلة. |
Taktiksel bir tartışma, efendim. | Open Subtitles | مُناقشة تكتيكية إلى حداً ما، سيدى |
Cyril'ın davasında, durumunun özellikleri hakkında tartışma şansı bulamadığımı açıklayabilmek istiyorum, kendi savunmasına katılma şansı bile olmadı. | Open Subtitles | أُريدُ أن أوضحَ أني لم أتمكَّن من مُناقشة تفاصيل القضية معَ (سيريل) و أنهُ لم يكُن مُشاركاً فعالاً في دفاعه عن نفسِه |
- Daha çok bir tartışma. | Open Subtitles | ـ في الأغلب مُناقشة |
Az bir başarı görür görmez benim yüzdemi tartışmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | وفى اللحظة التى ترين فيها بعض النجاح الصغير تريدين مُناقشة تقليل نسبتى ؟ |
Yoksa bu dosyayı mı tartışmak istersiniz? | Open Subtitles | أم أنّكِ تودّين مُناقشة هذه القضيّة؟ |
H.R. 505 tasarısını tartışmak istiyorum. | Open Subtitles | -أودّ مُناقشة "إتش. آر. 505 ". |
Bones, bunu gerçekten tartışmak zorunda değiliz... | Open Subtitles | -بونز) ، ليس علينا مُناقشة) ... |
Dolan vakasını tartışamam. | Open Subtitles | -لا أستطيع مُناقشة قضيّة (دولان ). |
Bunu tartışamam. | Open Subtitles | -لاأستطيع مُناقشة هذا |
İşi bitirdikten sonra borcunu konuşabiliriz. | Open Subtitles | بعد أن يتِمّ الأمر، يُمكننا مُناقشة ديونك. |
Geçmişi daha sonra konuşabiliriz. | Open Subtitles | يُمكننا مُناقشة الماضي لاحقاً. |
Başka bir zaman tartışabiliriz. | Open Subtitles | أفترض أنه يُمكننا مُناقشة ذلك الأمر في وقت آخر |
Lütfen, bunu daha sonra tartışabiliriz. | Open Subtitles | من فضلك ، هل يُمكننا مُناقشة ذلك الأمر لاحقاً ؟ |