Aslında sözlerim senin güvensizliğini ortaya çıkardığı için kendini tehdit altında hissediyorsun. | Open Subtitles | الحقيقة بأَنْك مُهدّد بواسطته تَتكلّمُ الحجومُ حول عدمِ أمانكِ. |
Tuvalet temizleyicisi kız tarafından tehdit ediliyorum. | Open Subtitles | أَنا مُهدّد مِن قِبل مُنظِّفة المراحيض |
Daphne, bu da sana bir tehdit. | Open Subtitles | دافن، في الحقيقة، أنت مُهدّد بهذا. |
Halka açık dava esnasında Parrish adamı öldürmekle tehdit etmiş. | Open Subtitles | الآن، أثناء شهادةِ، مُهدّد Parr تقريباً لقَتْل هذا الرجلِ في محكمة علنية. |
Kesinlikle bir tehdit olarak algıladın. | Open Subtitles | أنت في الحقيقة مُهدّد بهذا. |
tehdit altındaymış gibi hissedebilirsin. | Open Subtitles | ربّما ستشعر بأنّك مُهدّد. |