| operatör olarak çalışan Heidi Roizen isimli bir kadın ile ilgili bir araştırma. Heidi Rozen, tanıdıklarını kullanarak çok başarılı bir yatırımcı oluyor. | TED | كانت عاملة في شركة في وادي السيليكون، وتقوم باستخدام علاقاتها لتصبح مضاربة مالية ناجحة جدا. |
| Don Sigler Meksika çantaları ithal eden çok başarılı bir adamdı. | Open Subtitles | كان دون Seglar ل المستورد ناجحة جدا من حقائب اليد المكسيكية. |
| - Ne yapacağımdan tam emin değilim. - Seni çok başarılı biri yapabilirim. | Open Subtitles | لست متاكده جدا ان اعمل انا يمكن ان اجعلكي ناجحة جدا |
| Galiba görevinde çok başarılı olmalasın. | Open Subtitles | اعتقد عملياتكم يجب أن تكون ناجحة جدا ، يا سيدي. |
| çok başarılı bir mimarlık şirketinde önemli bir pozisyondayım. | Open Subtitles | حيث أكون عضوًا رئيسيًا في شركة هندسة معمارية ناجحة جدا |
| Diğer taraftan, sen çok başarılı bir ruhsatsız bar işletiyorsun. | Open Subtitles | وانت , من جهة أخرى أدرت حانة غير مرخصة وكانت ناجحة جدا |
| - Rubbermaid çok başarılı bir firmadır. | Open Subtitles | وعاء المطاط . انها شركة ناجحة جدا |
| Harrison çok başarılı bir avukattı Ron Perlman ile buhar banyosu yapardı ve Museum kulesinin 39. katında kendi dairesi vardı. | Open Subtitles | كان هاريسون في الدعوى القضائية ناجحة جدا... ... الذي تولى حمامات البخار مع رون بيرلمان... ... والمملوكة شقة في الطابق ال39 من برج متحف. |
| Kutup keşfi çok başarılı geçti. | Open Subtitles | كانت البعثة العلمية ناجحة جدا |
| Neredeyse çok başarılı olduk. | Open Subtitles | تقريبا ناجحة جدا |
| Shelby Company Limited şu anda çok başarılı. | Open Subtitles | شركة (شيلبي) المحدودة ,ناجحة جدا الآن |