"نادمة على ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

• Pişman
• pişmanım
• pişmanlık duyuyorum

Bir keresinde bende güçlü adamla başa çııkabileceğimi düşünmüştüm, ve sonunda Pişman oldum.
فكرت مرة أنه يمكنني التلاعب برجل قوي، وعشت نادمة على ذلك

Eğer beni bir daha kontrol etmeye çalışırsan, abla ölümsüz hayatının geri kalanını buna Pişman olarak geçirirsin.
وإن حاولت السيطرة عليّ مجددًا قط يا أختاه فستمضين بقية حياتك الخالدة نادمة على ذلك.

Bundan Pişman değilim ve öylece susup da bunun için hapse girecek değilim.
لست نادمة على ذلك و سأذهب بهدوء إلى السجن

"Bu yüzden sana çok kızmıştım ama şimdi pişmanım çünkü senin tabiatın böyle."
غضبتُ منك كثيراً وقتها لكنّي نادمة على ذلك الآن لأن هذا طبيعتك وروحك

- Ben olmadım ve hâlâ da pişmanım. - Seni durduran kim?
وأنا لم أفعل ومازلت نادمة على ذلك من يوقفك ؟

- Tamam, gitmediğim için pişmanlık duyuyorum. - Unut gitsin.
حسنا انا نادمة على ذلك واحتاج الى نسيان هذا

Ve gördüğün gibi hala pişmanlık duyuyorum.
.وبينما يمكنكَ المعرفة , لا زلت نادمة على ذلك

Eminim şimdi çok Pişman olmuştur.
أنا متأكد بأنها نادمة على ذلك الآن.

Ee, Pişman mısın kararından?
إذن هل أنت نادمة على ذلك القرار؟

"Annem de erken evlenmiş ve hâlâ çok Pişman."
أمي تزوجت وهي صغيرة" "ولا تزال نادمة على ذلك

Pişman olmuş gibi söyledin.
تقولين هذا و أنّك نادمة على ذلك

Şimdiden Pişman oldum.
أنا نادمة على ذلك مسبقا

Charlie bana Alice'in Pişman olduğunu söyledi.
قال لى أنها نادمة على ذلك.

Pişman oldum gibi.
نوعاً ما نادمة على ذلك

Eminim Pişman olmuştur.
لا بد أنها نادمة على ذلك

- Hayır Pişman değilim.
كلا لست نادمة على ذلك

Bazen bunun için pişmanım.
انني نادمة على ذلك بعض الاحيان

Cidden pişmanım cidden.
أنا حقًا نادمة على ذلك.