Tabii ki, Koloni kulübü şehirdeki en eski ve en saygın kulüp. | Open Subtitles | ،بالطبع, نادي الجماعة المشتركة هو أقدم و أرقى نادٍ للسيدات في المدينة |
Okulda yeni bir kulüp kuruyor, Politika Münazarası. | TED | إنه يقوم بتشكيل نادٍ في مدرسته ، للمناظراتٍ سياسية. |
Biliyorsun, Lolita, ben ve arkadaşım şu yeni kulübü kuruyoruz. | Open Subtitles | أتعلمين لوليتا ، أنا وأحد الجيران سنقوم بتأسيس نادٍ جديد |
Bölgesel kulüpte profesyonel oldu 40 yaşında ve kariyerinde ikinci dönemini yaşıyor. | Open Subtitles | محترف في نادٍ محلّيّ، و في سنّ الأربعين، تأخذ مهنته فرصةً ثانية. |
Ben bir gece kulübünde şakalar yapıyorum. Bu adam 86, Dünya Serisi'ndeydi. | Open Subtitles | بينما كنت ألقي القفشات في نادٍ ليلي، ذلك الرجل كان يلعب في الدوري |
Striptiz kulübüne gideriz, birkaç hatun memesine bakarız, birkaç tek atarız, belki elmalı Martini takılırız. | Open Subtitles | ونذهب إلى نادٍ للتعري ونشاهد ثدييّ بعض النساء ونلتقي بعض اللكمات ربّما نشرب بعض المارتيني مع التفاح |
Farklı bir tarzda, bir kulübe git bir hedefi gözüne kestir ve bir neg söyle. | Open Subtitles | تذهب إلى نادٍ في زي مميز ,تترصد هدفك ،و ترمي بعض التعليقات السلب |
Hayır, hayır, hayır. Son Pebble oynadığımda, bir daha asla başka kulüp seçmeyeceğime yemin etmiştim. | Open Subtitles | لا، آخر مرة لعبتُ فيها الحصى أقسمتُ إنني لن أنضم ثانية إلى أيّ نادٍ |
Anne, lütfen babamdan kulüp evimize yardım etmesini ister misin? | Open Subtitles | أمي، هلا تطلبين من أبي أن يأتي لمساعدتي على بناء نادٍ رجاءً |
Şu lüks, özel kulüp işte ama babamın ortağı da üyesi ve üyeler misafir götürmeye izinliler. | Open Subtitles | هو نادٍ خاص بالأثرياء لكن شريك أبي عضو به، ومسموح للأعضاء بإصطحاب ضيوفهم |
Bir söylenti haline geliyorum sadece seçilmiş kişilerin girebildiği bir kulüp. | Open Subtitles | اصبح إشاعة نادٍ خاص مفتوح لأناس خاصين فقط |
Şiddet bu gece şehri kapattı ve yarım saat öncesine kadar bir Çin Mahallesi kulübü'nde silahlı çatışma devam ediyordu. | Open Subtitles | لقد هز العنف المدينة الليله استمر في معركة مسلحة دموية في نادٍ ليلي في الحي الصيني منذ أقل من ساعة |
Burası eniştemin yeri. Yüksek sınıf gece kulübü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | إنه مكان أخي بالقانون قال لي أنه نادٍ ليلي درجة أولى |
Onlara dokunamıyorsun. Striptiz kulübü gibi. Selam bebek. | Open Subtitles | و رغم ذلك فلا يمكن لأحد لمسهم ، و هذا يبدو و كأنه نادٍ للعرى ، مرحباً يا صغيرتى |
Babam evde hiç küfür etmezdi yani onu böyle küfür ederken görmek kendimi özel bir kulüpte gibi hissettirdi. | Open Subtitles | لم بكن أبي يتقول كلاماً سيئاً في المنزل لذا عندما سمعته شعرت كأنني في نادٍ سرّي |
Squash* oynayabildiği veya yiyebildiği bir kulüpte. | Open Subtitles | إنه في نادٍ ما ، حيث يُمكنك أن تأكل الإسكواش أو تلعب الإسكواش |
Ben bir gece kulübünde şakalar yapıyorum. Bu adam 86, Dünya Serisi'ndeydi. | Open Subtitles | بينما كنت ألقي القفشات في نادٍ ليلي، ذلك الرجل كان يلعب في الدوري |
Freddy bu gece partide benden 100.000 dolar istedi... - ...bir golf kulübüne katılmak için. | Open Subtitles | طلب مني فريدي 100,000 دولار البارحة في الحفل لينضم إلى نادٍ ما للغولف |
Daha önce çok daha iyi bir kulübe üyeydim. | Open Subtitles | إلاّ أنني كنتُ أنتمي إلى نادٍ أفضل بكثير |
Sons of Palermo adında bir kulübün arka girişinin orada olduğu dönemlerde. | Open Subtitles | بالقديم عندما كان مدخلاً إلى نادٍ يدعى "أبناء باليرمو" وكان مستراحاً للمافيا |
Soygunun yapıldığı yere 5 blok mesafede bir silah klübü varmış ama.. | Open Subtitles | كلا ، ليس بعد كان هناك نادٍ للرماية على بعد خمس مباني من مكان سرقة الجوهرة ولكنه هدم |
Herif havaalanının yakınında bir striptiz klüpte büyük bir hesap ödedi şimdi. | Open Subtitles | لقد جمع الفتى فاتورة كبيرة في نادٍ للتعري بقرب المطار. |
Pekala, büyük bir klüp. Bu işi yapabilmeliyiz. | Open Subtitles | حسنا، انه نادٍ كبير ينبغي أن نكون قادرين على القيام بذلك |
Uyuduğumu zannetmişlerdi ama Forasz'ı üyesi olduğu şu yanarlı dönerli kulüpten bahsederken duydum. | Open Subtitles | كانوا يعتقدون بأنني نائم. لكنني سمعت فوراتز يتحدث عن هذا المكان الفخم نادٍ فخم ومترف ينتمي إليه. |
- Gece kulübünüz mü var? | Open Subtitles | -هل تملك نادٍ ليلي؟ |