Konuşan bir ayıcık olmadığımı biliyorum ama en azından bana sahip olmak için büyülü bir dilek dilemene gerek yok. | Open Subtitles | .. أعرف أني لست دبدبوب ناطق و لكن و لكن على الأقل ليس عليك أن تتمنى أمنية سحرية لتحصل علي |
Yani anlıyorum, yürüyen ve Konuşan dev bir timsahsın ama biraz kaliten olsun. | Open Subtitles | فهمت الأمر , أنت تمساح ناطق عملاق لكن لديه بعض المعايير , يارجل |
Normal sesli yönlendirmelerden sonra karşınıza İngilizce Konuşan bir görevli çıkıyordu. | TED | وبعد مرورك عبر خدمات الصوت الاعتيادية، يتم تحويلك إلى عامل هاتف ناطق باللغة الإنجليزية. |
Benim ifademe göre, biliyoruz ki, bu çocuğun,... ..doğumuna izin verdiğimiz takdirde,... ..konuşamayan bir maymundan Konuşan bir tane doğurabileceği veya doğurtabileceği genetik olarak olası. | Open Subtitles | ومن شهادتي نعرف أن الطفل إنتقل جينياً فإننا نسمح بولادتها لقرد ناطق أو أخرس |
InterCity Havayolları sözcüsü, yaklaşık 200 yolcu taşıyan uçağın, ülkenin kuzeydoğu bölümünde, Route 7 ve Lake güzergahında düştüğüne dair gelen haberleri doğruladı. | Open Subtitles | صرح ناطق طيران محلي معلومات تشير أن 200مسافر سقطوا في رحلة طيران داخلي في الجزء الشمالي من القطر طريق رقم 7 |
Şapkam olmadan, sıradan, saçmasapan Konuşan bir kediyim. | Open Subtitles | بدون قبعتى، أنا مجرد قط ناطق طوله ستة أقدام |
İngilizce Konuşan birine o kadar az ödeme yapamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أدفع أجراً زهيداً كهذا إلى ناطق بالإنكليزية |
Sanırım beni başka bir Konuşan eşekle karıştırıyorsun. | Open Subtitles | انصت، أعتقد أنّ الأمر اختلط عليك في حمار ناطق آخر. |
Uçan domuzlar, Konuşan çörekler falan olur sanmıştım. | Open Subtitles | ظننتنا سنجد خنازير طائرة أو كعك محلّى ناطق أو ما شابه؟ |
Konuşan bir koç vardı, tanrısal bir varlıktı. | Open Subtitles | كان هناك كبش ناطق لقد كان مقدسا |
Benim için hiçbir şeysiniz. Konuşan bir hayvan. | Open Subtitles | أنت لا شيء بالنسبة إلي,سوى حيوان ناطق |
Bir saniye. Konuşan bir tavşan olmam sizi şaşırtmadı. | Open Subtitles | انت غير مندهش من أنني أرنب ناطق |
Bana hiçbir şey ifade etmiyorsun. Konuşan bir hayvan. | Open Subtitles | أنت لا شيء بالنسبة إلي,سوى حيوان ناطق |
Ceket ve pantolon giymiş, Konuşan bir tavşan demek? | Open Subtitles | أرنبٌ أبيضُ ناطق يرتدي سترةً و سروالاً؟ |
Şey, bende Konuşan bir eşek var! | Open Subtitles | حسنا، لدي حمار ناطق |
Ama Super Kupayı Konuşan bir yunus sayesinde kazanıp Donna'nın beni seçmesini sağlayamam ben! | Open Subtitles | لكنّي لا أستطيع أن أجعل (دونا) تختارني بالفوز فى لعبة السوبر بول بمساعدة دولفين ناطق! |
Öteki ne dese beğenirsin? "Aman Tanrım! Konuşan bir kek." | Open Subtitles | فقالت الأخرى "ياللهول , بسكويت ناطق" |
Vay. Konuşan çöpkutusu. | Open Subtitles | برميل نفايات ناطق |
- Konuşan kunduz. | Open Subtitles | اوه , اللعنة , قندس ناطق لحظة |
Konuşan bir kuş istiyorum. | Open Subtitles | أودّ شراء طير ناطق |
FBI sözcüsü, Anthony Hubbard. | Open Subtitles | ناطق باسم مكتب المباحث الفيدرالية أنتوني هاربرد |