"ناظريك" - Translation from Arabic to Turkish

    • önünden
        
    • ayırma
        
    • gözlerinin
        
    • Gözlerini
        
    • yanından
        
    • gözünüzün
        
    • kaybetme
        
    • gözünün önünde
        
    Onu bir an için bile gözünün önünden ayırmamalıydın. Open Subtitles وأنهم أصبحوا قادرين لا تجعلهم يبتعدوا عن ناظريك قال أنه كان ذاهبا للحديقة ليلعب
    Adamım, sadece mektubu alın ve Malcolm'u gözünün önünden ayırma. Open Subtitles يا رجل، فقط اجلب الرسالة ولا تدع مالكوم يذهب عن ناظريك
    Peki. Gözünü onlardan ayırma. Onları kaybetme yeter. Open Subtitles حسناً ، راقبهم و لا تدعهم يغيبوا عن ناظريك فحسب ، هذا كل شيء
    Ta ki sen umutsuz bir şekilde kenarda durup o doyumsuz gözlerinin önünde elindeki her şeyinin suyunu çekişini görene dek. Open Subtitles إلى أن تشاهد وما بيدك حيلة كلّ ما تملكه يتلاشى أمام ناظريك الجشعين
    Al şu kızı ve Gözlerini üzerinden ayırma. Open Subtitles خذها، و مهما حصل لا تدعها تهرب من ناظريك.
    Tatlım, beraberliğimizin dördüncü yılında, ben de yanından 15 dakikalığına uzaklaşsam sen de benim için endişe eder miydin? Open Subtitles نحن مع بعض منذ أربعة سنوات هل ستقلقين علي لو غبت لمدة 15 دقيقة عن ناظريك ؟
    Telefonlar kesiliyor, araçlar bozuluyor, masum insanlar gözünüzün önünde ortadan kayboluveriyor. Open Subtitles الإتصالات متقطّعة , السيارات عاجزة عن السير أناس أبرياء يختفون أمام ناظريك
    Öylece bırakacak mıyız? Çocuğu gözünün önünden ayırmamalıydın Teğmen. Open Subtitles كان يجب ألا تترك الفتى يغيب عن ناظريك أيها الملازم
    Seth, ne yaparsan yap gözünün önünden ayırma. Open Subtitles مهما يمكن ما تفعله, لا تبعده عن ناظريك هل تسمعني؟
    Spinella'yı gözünün önünden ayırma mecbur kalırsan da kapıları kilitle. Open Subtitles لا تدع سبينلا تبتعد عن ناظريك. واقفل الأبواب إذا اضطررت لذلك.
    Pekâlâ. Onu bizim eve götür ve gözünün önünden ayırma. Open Subtitles حسنٌ، خذه إلى منزلي ولاتدعه يغيب عن ناظريك.
    Pekâlâ. Onu bizim eve götür ve gözünün önünden ayırma. Open Subtitles حسنٌ، خذه إلى منزلي ولاتدعه يغيب عن ناظريك.
    Peki. Gözünü onlardan ayırma. Onları kaybetme yeter. Open Subtitles حسناً ، راقبهم و لا تدعهم يغيبوا عن ناظريك فحسب ، هذا كل شيء
    Ta ki sen umutsuz bir şekilde kenarda durup o doyumsuz gözlerinin önünde elindeki her şeyinin suyunu çekişini görene dek. Open Subtitles إلى أن تشاهد وما بيدك حيلة كلّ ما تملكه يتلاشى أمام ناظريك الجشعين
    Hayatının gözlerinin önünden geçmesi gibi bir şey. Open Subtitles وكأنّ حياتك تُعرض سريعًا أمام ناظريك.
    Ve böylece onların gözlerinin önünde tekrar tekrar ölmesini seyretmiş oluyorsun. Open Subtitles وبأنكتشاهدهميموتون... مرة بعد آخرى أمام ناظريك.
    Tamam, craig, Gözlerini limuzinin üzerinden ayırma. Open Subtitles حسناً كريغ أبقى في الشرفة وتزح ناظريك عن الليموزين
    Kapıyı açmamız gerek. Gözlerini yerden ayırma. Open Subtitles يجب علينا فتح الباب , لكن يجب عليك أن تبقى ناظريك إلى الأرض
    Ona destek ol. Sakın yanından ayırma. Open Subtitles أمسكي بيدها ولا تجعليها تختفي عن ناظريك
    Fakat gözünüzün önünde olsa bile istemediğinizi görmüyorsunuz. Open Subtitles ...لكنك لا ترين ما لا ترغبين حتى لو كان أمام ناظريك مباشرة
    Hayır. Ama kardeşini sürekli gözünün önünde tutacağına söz ver bana. Open Subtitles عديني فقط بأنّك لن تدعي أخاك يغيب عن ناظريك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more