Üst ve alt katmanlar, beyaz ve yumuşak kenarları koyu renk. | Open Subtitles | الطبقتين العلوية و السفلية بيضاء و ناعمتين.. |
Ben cildi güzel ve elleri yumuşak bir taşra ahmağıyım. | Open Subtitles | أنا مجرّد فلاح غبي، ذو بشرة جميلة ويدين ناعمتين |
Sahip olduğu o yumuşak ellerle ne tür bir inşaat işi yapabilirdi ki? | Open Subtitles | أي نوع من البناء يمكن أن يقوم به بكفين ناعمتين ككفيه؟ |
Kolları bir güvercinin göğsü kadar yumuşaktı. | Open Subtitles | ذراعيها كانتا ناعمتين مثل صدر الحمامه |
Kolları bir güvercinin göğsü kadar yumuşaktı. | Open Subtitles | ذراعيها كانتا ناعمتين مثل صدر الحمامه |
Şimdi o'nun ellerindesin. Nazik eller olabilirler, ama cehennemden gelen eller de olabilirler. | Open Subtitles | أنت بين يديها الآن ، يمكن أن تكونا ناعمتين ولكن يمكن أن يكونا يدان من الجحيم |
Bu arada söylemeliyim ki; elleriniz çok yumuşak. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك، يجب أن أقول إنّكِ تملك يدين ناعمتين جداً. |
Ama yumuşak, kibar elleri vardı. | Open Subtitles | ولكن يديه كانتا ناعمتين ورقيقتين |
Elleri yumuşak, nasır yok. | Open Subtitles | يداه ناعمتين الأنسجه يمكن تمييزها |
Baba, ellerin ne kadar da yumuşak. | Open Subtitles | أبي، يداك ناعمتين |
- Ne kadar yumuşak dudaklarınız olduğunu söylemiş miydim? | Open Subtitles | -هل ذكرتُ أنّ شفتاك تبدوان ناعمتين جدّاً؟ -نعم، حوالي 5 مرّات . |
Çok yumuşak dudakların var. | Open Subtitles | لديك حقا شفتين ناعمتين |
- Hayır. Dudakların çok yumuşak ve enli. | Open Subtitles | كلاّ، شفتيك ناعمتين وأفقيتين. |
Elleri çok yumuşaktı. | Open Subtitles | يداه كانتا ناعمتين جدا |
Şimdi o'nun ellerindesin. Nazik eller olabilirler, ama cehennemden gelen eller de olabilirler. | Open Subtitles | أنت بين يديها الآن ، يمكن أن تكونا ناعمتين ولكن يمكن أن يكونا يدان من الجحيم |