Baksana arabanın camından yayalar ne kadar da aptal görünüyorlar. | Open Subtitles | انظر كيف يبدو المشاة سخفاء من نافذة السيارة |
Daha bir çocukken kolumu arabanın camından sarkıtır, birinin hızla çarpmasını umardım. | Open Subtitles | في صغري كنت أدلي ذراعي من نافذة السيارة آملاُ أن تصاب بضربة جانبية عرضية بطريقة ما |
Kokaini test etmesi gerekiyordu. arabanın camından anlaşma yapmak istemedi. | Open Subtitles | كان عليه أن يتذوقها ، فهو لا يريد أن تتم الصفقة من خلال نافذة السيارة |
Yansımayı gördükten sonra arabanın camı kırıldı dediniz. | Open Subtitles | قلت نافذة السيارة حطّمت بعد أن رأى الإنعكاس. |
araba camından bile olsa onu görmenin nasıl bir his olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | لا تعلمين كيف كان ذلك رؤيته، حتى لو كانت من خلال نافذة السيارة |
Belki de arabanın camını kırıp yardım istemenin zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | ربما هو الوقت لنكسر نافذة السيارة ونتصل لنطلب المساعده |
Arabanın penceresinden Demir Adam'ı görebiliyordu. | Open Subtitles | استطاع رؤية الرجل الحديدي من نافذة السيارة |
Sen o kadar zaman harcayıp emek dökmüşken ben kalkıp arabanın camından fırlattım. | Open Subtitles | أعني,لقد خصصت كل ذلك الجهد و الوقت لها و انا رميتها من نافذة السيارة |
O da anneme orospu deyip beni arabanın camından dışarı atmıştı. | Open Subtitles | لذا نعتها بالعاهرة ورماها من خارج نافذة السيارة |
arabanın camından yansıma alıyorum. | Open Subtitles | اعمل على توضيح انعكاس على نافذة السيارة |
Bart, onlardan daha önce de aldık ve her seferinde eve dönerken arabanın camından dışarı attın. | Open Subtitles | (بارت)، اشتريناها سابقاً، ودائماً ما تلقي بها من نافذة السيارة في الطريق إلى المنزل. |
Aptal herif, yeşil arabanın camı inik durumda. | Open Subtitles | أيها الأحمق، نافذة السيارة الخضراء منخفضه |
Demir Adam'ı araba camından görebiliyordu. | Open Subtitles | استطاع رؤية الرجل الحديدي من نافذة السيارة |
Arabanın penceresinden Demir Adam'ı görebiliyordu. | Open Subtitles | استطاع رؤية الرجل الحديدي من نافذة السيارة |