Hayır, bilmiyordum. Yine de çeşme çok güzel, değil mi? | Open Subtitles | كلا لم أعرف ذلك، لكن مع ذلك إنها نافورة جميلة. |
Yüz ağızlı bir çeşme gibiymişim, her bir ağzından al kanlar akan. | Open Subtitles | الذي له نافورة بمئة صنبور تقطر دماً نقياً |
Yaptığımız en büyük canlı yayında bir peynir Çeşmesi vardı. | TED | كان أكبر فيديو قمنا به يتضمن نافورة من الجُبنَة. |
Çikolata Fıskiyesi zarif olmaz mı? | Open Subtitles | ألا تظن بأن نافورة الشوكولاته ستكون رائعه؟ |
Etrafında insanların toplanıp gülüştüğü bu dilek pınarı ona dostça bir hareketle dokunan kadınla aynı evrensel masumiyeti paylaşıyor. | Open Subtitles | حيث يضحك الناس حول نافورة النّذر المرأة التي لمَستها بطريقة ودية تشارك في نفس براءة الكون |
Demek istediğim, bildiğin fıskiye. Kanı tüm arkadaşlarının üstüne fışkırtırsın. | Open Subtitles | أعني، نافورة حقيقية لإخراج الدماء من جسده |
Bu benim Nil'im, Ganj'ım, Ürdün'üm, Gençlik çeşme'm, ikinci vaftizimdi. | Open Subtitles | كان ذلك غسلي في نهر النيل و نهر الجانج و نهر الأردن نافورة الشباب و اللحظة التي تعمدت فيها ثانيا |
Ali, iplerden ayrılıp ona bir sağ vurdu ve Foreman'ın yüzünden çeşme gibi dökülen teri görebilirdiniz ve birden farkına vardım ki bu çılgınlık daha önceden planlanmış. | Open Subtitles | خرج علي الحبال وضربه على حق ويمكنك ان ترى العرق من أجل الخروج مثل نافورة قبالة وجه فورمان في وكنت أدرك فجأة وجود التصميم في هذا الجنون. |
Etrafında kalp şeklinde demir parmaklıklar olan bir çeşme vardı ortada. | Open Subtitles | هناك قضبان حديدية علي شكل قلب و نافورة في المنتصف |
Küçükken üstüne mermer bir çeşme devrildiği için. | Open Subtitles | ذلك عندما كنت طفلاً رضيعاً، وسقطت نافورة رخاميّة على رأسك |
Trevi Çeşmesi, Gian Lorenzo Bernini ve Pietro Da Cortona tarafından 17. yüzyılda tasarlandı. | Open Subtitles | نافورة تريفى صممت بواسطة جيان لورينزا بيرنيني وبيترو كورتونا فى القرن ال17 |
Lizzie, fikrini değiştirirsen yarın sabah saat 9'da Trevi Çeşmesi'nde buluşalım. | Open Subtitles | ليزى لو غيرتى رأيك سأقابلك غدا الساعة التاسعة صباحا عند نافورة تريفى |
Trevi Çeşmesi yakınlarında bir dondurmacının önünde İtalyan pop düeti Paolo ve saç rengini değiştiren Isabella'yı gören halk heyecanlandı. | Open Subtitles | البوب الايطالى باولو وايزابيلا يبهرا الجمهور بالقرب من نافورة تريفى اظهرت ايزابيلا شعرها باللون الجديد |
Truva Fıskiyesi isimli bazı takımların Dünya finallerinde yaptıkları çok zor bir hareket olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أن هناك حرجة صعبة جداً تسمى نافورة طروادة و أن أحد الفرق قام بها في البطولة العالمية |
Gençlik pınarı işe yaradı. Amnezi basitçe bir yan etkiydi. | Open Subtitles | لقد نجحت نافورة الشباب و فقدان الذاكرة مجرد أثر سلبي لذلك .. |
Gördüğünüz gibi, avlusunda bir fıskiye var, | TED | كما ترون، لديه نافورة في الفناء |
Bu şampanya şelalesi, davetinde çok güzel durmaz mı? | Open Subtitles | أوه,ألن تكون نافورة الشمبانيا هذه تبدوا جميلة في إستقبالك |
Dilek çeşmesine çıkan bir merdiven var. "Dilek tut. " | Open Subtitles | هناك مجموعة من السلالم تؤدي الى نافورة عملات تمني امنية |
Bu hep beraber çeşmeye atlamadan önceydi. | Open Subtitles | وكان ذلك قبل أن قفز في نافورة وكسروا أبواب جهنم. |
Agatha'nın çeşmesinde dilek dileyecek misin? | Open Subtitles | هل تريدين أن تتمنين أمنيتك على نافورة أغاثا؟ |
Gençlik kaynağı denilen gene! Popüşer bilimin onlarca yıl önündeyiz. | Open Subtitles | المسمى بمورث "نافورة الشباب" نحن متقدمون بعقود على العلم الشعبي |
Ve sonra da çeşmede oturup bozuk paraları topluyorum. | Open Subtitles | والشيء التالي الذي أنا جالس نافورة في التقاط القطع النقدية. |
Aynı böyle görünüyor. Bu "kaynak" o. | Open Subtitles | هنالك نافورة تشبه تلك تماماً لقد كان هنالك تلك النافورة |
Bir Britanya su tesisinin üstünde Arap bayrağı olacak. | Open Subtitles | يبدو اننا سيكون لدينا نافورة انجليزية بعلم عربى عليها |
su sebili kazara kırıldı. | Open Subtitles | في خضم ذلك انكسرت نافورة في المدرسة بشكل غير مقصود |
İşte aynı metin satırı bir çeşmenin etrafında dolanıyor alt üst olabilen ve her iki yönde de okunabilen bir ilüstrasyonda. | TED | ها هنا نفس السطر من النص يلتف حول نافورة في صورة يمكن قلبها راسا على عقب و قراءتها في كلا الاتجاهين |