Bu seksi karışık CD'yi Cindy benim için hazırlayarak üçüncü yıldönümümüzde Nantucket'e gittiğimizde vermişti. | Open Subtitles | هذا شريط اغانى اعدتة لى كاندى لذكرانا الثالثة فى الرحلة الى نانتاكت |
Bu akşamüstü Nantucket'taki evimize götürüldü. | Open Subtitles | سيتم أخذها هذه الظهيره الى منزلنا فى نانتاكت |
Noel'i Nantucket'ta geçireceğiz demiştim. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أننى أخبرتك أننا سنقض عيد الميلاد فى نانتاكت ألا تستمع ابدا |
19 yaşımdaydım ve Nantucket'ta garson olarak çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت في التاسعة عشرة وأعمل نادلة في (نانتاكت) |
Nantucket Adası'ndaki küçük yerine gittiğinde seni yakışıklı gösteren SS üniformanı çıkaracağını düşünüyorum. | Open Subtitles | عندما نأخذك لجزيرة (نانتاكت) أعتقد أنّك ستزيل زي الجيش الرسمي |
Serge'i de alıp Nantucket'taki arkadaşları ziyaret etmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | أفكر في أخذ (سيرجي) لزيارة بعض الأصدقاء في (نانتاكت) |
"Nantucket'lı bir adam vardı siki kendi kendini emebilecek kadar uzundu." | Open Subtitles | كان هناك رجل من (نانتاكت) من كان عضوه طويل فبإمكانه القيام بجنس فموي |
Aslına bakarsan, Daniel ve ben balayımızı-- Nantucket'e doğru, çekirdek ailemizi içine alan bir yat haftasonu gezisi olarak planladık. | Open Subtitles | في الواقع لقد قررت أنا و(دانييل) أنّنا في شهر العسل سنقيم رحلة بحرية إلى (نانتاكت) للعائلة |
Nantucket'in 135 km. doğusu. | Open Subtitles | 80 ميلاً شرقيّ ''نانتاكت . |