Biz sızıntıyı yayınlamadan çok önce Princefield Naomi Walling'i sorguluyordu. | Open Subtitles | برنسفيلد) كانت تتحرى عن) نايومي والينج) قبل نشرنا للتسريبات بكثير) |
Naomi Walling'in çenesini kapalı tutması için ödenmesini istediği miktar. | Open Subtitles | المبلغ الذي تريد (نايومي والينج) أن ندفعه لها حتى تصمت |
Bu davanın sonucuna bakılmaksızın, Naomi Walling'in ölümü bir trajediydi. | Open Subtitles | موت (نايومي والينج) كان مأساة بغض النظر عن نتيجة القضية |
Naomi Walling Amerika'daki yatırım bankalarının en büyüklerinden birinde kaynak. | Open Subtitles | (نايومي والينج) مصدر داخل أحد أكبر البنوك الإستثمارية في أمريكا |
Naomi Walling'in bildiklerini sızdırmayı reddettiğini varsayalım. | Open Subtitles | لنفترض أن (نايومي والينج) رفضت تسريب ما لديها من معلومات |
Princefield ve Naomi Walling ile ilgili yeni bilgiler satmak isteyen birisi Channing'e ulaştı. | Open Subtitles | شخص ما عرض على (شانينج) بيع معلومات (جديدة بخصوص (برنسفيلد) و(نايومي والينج |
Peki ya Naomi Walling'in kişisel laptopundaki güvenlik? | Open Subtitles | ولكن ماذا عن إجراءات الأمان في حاسب (نايومي والينج) الشخصي؟ |
Dr. Collins, hacklemenin kanıtının güçlü olduğunu anlıyorum ve verilerin Naomi Walling'in bilgisayarından çalındığını da. | Open Subtitles | دكتور (كولنز)، أفهم من حديثك أن دليل الإختراق قوي وأن المعلومات سرقت من جهاز (نايومي والينج) |
Patty'nin kürsüye çıkıp senin Naomi Walling'in e-maillerini yayınlama sebebini kanıtlayacak hiç kimsesi yok. | Open Subtitles | باتي) ليس لديها من يشهد بأن لديك) (سبب لنشر رسائل (نايومي والينج |
Naomi Walling'in zaman çizelgesi sende mi? | Open Subtitles | هل أحضرتِ الخط الزمني لـ (نايومي والينج)؟ |
Ama, önce Naomi Walling'in kişisel bilgilerine ihtiyacım var. | Open Subtitles | ولكن في البداية، أريدك أن تأتي لي (بمعلومات شخصية عن (نايومي والينج |
Naomi Walling bir muhbir. Muhbirler konuşmayı, sırlara ihanet etmeyi severler. | Open Subtitles | نايومي والينج) كاشفة حقائق) كاشفو الحقائق) يحبون التحدث وإفشاء الأسرار) |
Naomi Walling sızıntılarından önce, kaynağa ihtiyacımız vardı. | Open Subtitles | قبل تسريبات (نايومي والينج) مباشرة احتجنا تمويلاً |
Pekâlâ, belki de kendisi bir egomanyak, ...ve belki de o otel odasında Naomi Walling'e biraz kötü davramıştır. | Open Subtitles | حسناً، ربما هو مغرور وربما اعتدى قليلاً على (نايومي والينج) في غرفة الفندق |
Şayet Helmut Torben içeriden bilgi sızdırmada yer aldıysa, ...o zaman Naomi Walling'in itibarını düşürmek için direk hamle yapmıştır. | Open Subtitles | إذا كان (هيلميت توربون) متورطاً في التعاملات غير (الشرعية، فلديه دافع مباشر لتشويه سمعة (نايومي والينج |
Ortada Naomi Walling'i küçük düşürmek için nedeni olan bir adam var, ...her şeyden Channing suçlu tutuluyor, ...ve sen de bu adamı rahat bırakıyorsun öyle mi? | Open Subtitles | (هناك رجل لديه دافع لتشويه سمعة (نايومي (والينج)، وهي التهمة الموجهة لـ (شانينج) وتريدين تركه وشأنه؟ |
Seni temin ederim ki, Naomi Walling'in başına gelenler bir daha asla başka birisinin başına gelmeyecek. | Open Subtitles | اسمع، يمكنني تفهم ترددك، أؤكد لك أن ما حدث مع (نايومي والينج) لن يحدث مرة أخرى |
Ben bu bilgiyi yalnızca sana verdim, çünkü biliyordum ki... Channing Naomi Walling'in kişisel maillerini hacklememişti. | Open Subtitles | أعطيتكِ هذه المعلومات فقط لأني أعلم أن (شانينج) لم يخترق رسائل (نايومي والينج) الشخصية |
Eğer Bay Torben Naomi Walling'i gözden düşürmek istediyse, ...onun kişisel bilgilerinin sızıntıları bunu yapmak için yeterli olmaz mıydı? | Open Subtitles | (إذا أراد السيد (توربون) تشويه سمعة (نايومي والينج أما كان لتسريب معلوماتها الشخصية أن يحقق ذلك؟ |
Bildiğin gibi, orası Channing'in ilk defa Naomi Walling ile görüştüğü yer. | Open Subtitles | حسناً، كما تعلمين هناك التقى (شانينج) و(نايومي والينج) لأول مرة |