Zeki, tatlı, bana Nabzımı nasıl ölçmem gerektiği gösterdi.Ve.. | Open Subtitles | انها ذكية و جميلة علّمتني كيف أقيس نبضي بنفسي |
Yukarıdaki küp beni sokup Nabzımı ölçtü! | Open Subtitles | المكعب بالطابق العلوي قد اصابني بشوكه وأَخذَ نبضي |
Nabzım deli gibi atıyor doktor. Kalbim yerinden çıkacak. | Open Subtitles | أنا أخبرك، نبضي يتسارع أيتها الطبيبة قلبي يخفق بشدة |
- Göğüs ağrısı ve baygınlık. Nabzım 200'lerdeydi, ama kendi kendine düzeldi. | Open Subtitles | , نبضي كان في المئتين لكنه انخفض وحده |
Nabzıma bakmak ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين تحسس نبضي ؟ |
- Nabzıma bakar mısın? | Open Subtitles | هل تستطيعين فحص نبضي ؟ |
Yeni, taşınabilir Drainer kapsulünde ve şimdilik tek kullanımlık Drainer nabız silahında. | Open Subtitles | إذن غلاف مصفاة جديد محمول وسلاح مصفاة نبضي يستخدم مرة واحدة مؤقتاً |
O adamın Nabzımı hissedemediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق ان ذلك الرجل لم يستطع جس نبضي |
Yüksek Nabzımı not ettiğinizden emin olun. | Open Subtitles | تأكد من أخذ الملاحظات أن نبضي مرتفع |
Onlar Nabzımı bile hızlandırmıyor. | Open Subtitles | إنّهم بالكاد يمكنهم معرفة تسارع نبضي |
Nabzımı kontrol ederken fazla bastırmış olabilirim. | Open Subtitles | لابد من اني تحققت من نبضي بقوه |
Bayan Finch, beş gecedir Nabzımı kontrol ettiniz. | Open Subtitles | سيدة (فينتش) لخامس ليلة الآن و أنت تقرأي نبضي |
Nabzımı kontrol eder misin? | Open Subtitles | هلا تأخذي نبضي ؟ |
Altıncı kez beni yaşama döndürdüğünde Nabzım çok zayıftı, beni öldü sandı. | Open Subtitles | عندما أعادني إلى الحياة للمرة السادسة... نبضي كان ضعيفاً جداً، واعتقد بأني ميتة |
Saçlarım karıncalanıyor avuç içlerim terliyor ve Nabzım hızlanıyor. | Open Subtitles | شَعري tingly... نخيلي تَتعرّقُ و نبضي يَتسابقُ. |
Nabzım hızlanmış. | Open Subtitles | نبضي أخذ في الارتفاع قليلاً |
Kalbim deli gibi pır pır ediyor. Nabzıma baksanıza. | Open Subtitles | قلبي يرقص كالمجنون، جسّ نبضي. |
Nabzıma bak. | Open Subtitles | تحسس نبضي |
Nabzıma bak. | Open Subtitles | تحققي من نبضي |
Eğer nabız sayım hala 60'ın üzerindeyse... beni öteki haftaya atacağını söyledi. | Open Subtitles | تقول إذا كان معدّل نبضي لا يزال فوق الـ 60 فسوف تؤجّل الجلسة حتّى الأسبوع المقبل |
İşin büyük kısmını nabzımın çok hızlı atmadığından emin olarak hallediyorum. | Open Subtitles | أغلب الأمر يتمحور حول الحرص على ألّا يرتفع نبضي. |