| Senin için çıldırıyorum. Seni her görüşümde kalbim duruyor. | Open Subtitles | إنني مجنون في حبكِ و إن نبض قلبي يقف في كل مرةٍ أراكِ بها |
| Hapse girip çıktı fakat onu her gördüğüm an kalbim deli gibi çarptı. | Open Subtitles | تردّد على السجن كثيراً، ولكن نبض قلبي يتسارع كلّما رأيته |
| Ben de koridoru geçip yanına gittim ve kalbim yerinden fırlayacak gibi hissediyordum. | Open Subtitles | لذا سرت في القاعة وذهبت إليها وشعرت بأنّ نبض قلبي قد زاد |
| Yani nabzımı ya da ateşimi kontrol etmek istersen edebilirsin. Arkadaşını öldürdüm mü? | Open Subtitles | لذا الآن ، سأسمح لكَ بتفقد حرارتي، و نبض قلبي ، هلّ أنا قتلتُ صديقتكَ؟ |
| "nabzımı kontrol etsin" | Open Subtitles | ♪ ليتفقد نبض قلبي ♪ |
| Kaplan kostümü giyse bile kalbim çok hızlı atıyor. | Open Subtitles | حتى وهو في تلك البدلة يجعل نبض قلبي يخفق بشدة |
| Ama her zaman gelen kutumda onun adını görüyorum, kalbim iki büklüm oluyor, adamım. | Open Subtitles | ولكن في كل مرة أرى اسمها على رسالة ما؟ يتضاعف نبض قلبي |
| Sırf düşününce bile kalbim yerinden çıkacakmış gibi oluyor. | Open Subtitles | حتى مجرد التفكير فى ذلك يجعل نبض قلبي يتسارع |
| Beni ya da bu dünyayı terk edersen, kalbim durur. | Open Subtitles | إن تركتني أو غادرت هذا العالم، نبض قلبي سيتوقف |
| kalbim... şey gibiydi, bum... bum... bum. | Open Subtitles | نبض قلبي كان كالدوي الهائل دوي |
| kalbim hırıldıyor. Cırcır oluyorum. | Open Subtitles | كما أن نبض قلبي مضطرب, ولدي إسهال. |
| Şimdi benim kalbim de çarpmaya başladı. | Open Subtitles | الآن، نبض قلبي يتسارع. |
| # kalbim yüksek sesle vurduğunda bile # | Open Subtitles | عندما نبض قلبي بقوة حينها |
| Uyu Kal-El, güzel yavrum kalbim, hayatım. | Open Subtitles | ( نم ، ( كال - إيل يا طفلي الجميل يا نبض قلبي ، يا حياتي ... |
| kalbim çık hızlı atıyor Hank. | Open Subtitles | إن نبض قلبي يتسارع يا (هانك) |