"نبقى معاً" - Translation from Arabic to Turkish

• arada kalmamız
• Birlikte kalmamız
• beraber kalmamız
• birlikte hareket
• arada durmalıyız
• birlikte kalacağız
• birlikte olabiliriz
• birlikte kalmalıyız
• birbirimize kenetlenmeliyiz

Bir arada kalmamız gerek. Böylece herşey yoluna girecek.
يجب أن نبقى معاً وسيكون كل شئ على ما يرام

Bir arada kalmamız nasıl bir arada kaldığımızdan daha önemli.
البقاء معاً هو أكثر أهمية من كيف نبقى معاً.

Birlikte kalmamız gerek demiştin.
لقد قلت بأن علينا أن نبقى معاً.

En önemli şey beraber kalmamız yoksa kayboluruz.
أهم شيء أن نبقى معاً وإلا ضللنا

O yüzden safları sıklaştırın ve birlikte hareket edin.
أنتم وحدكم تماماً هنا فلننسى الرُتَب و نبقى معاً

Shaun iyi olacak. Güven bana. Hepimiz bir arada durmalıyız.
سيغدو بخير، ثق بي علينا أن نبقى معاً جميعاً

- Olmaz, birlikte kalacağız.
لا, يجب أن نبقى معاً.

Sorun yok çünkü artık birlikteyiz ve artık sonsuza kadar birlikte olabiliriz.
لا بأس الآن طالما نحنُ معاً، والآن يمكننا أن نبقى معاً للأبد.

Ucube olarak görülmek nasıl bir şey bilemezsin. Belki de bilirsin. Bu yüzden birlikte kalmalıyız.
ربما تعلم، وهذا أدعى لأن نبقى معاً.

Hepsini geri alacağız. Ama birbirimize kenetlenmeliyiz. Aile takımı.
سأستعيد كل شئ،كل ما علينا فعلة هو أن نبقى معاً

Bir arada kalmamız gerekiyor!
يجب أن نبقى معاً.

Bir arada kalmamız gerekiyor.
علينا أن نبقى معاً.

Jefferson, güçlerimizin işe yaraması için bir arada kalmamız zaruri bir durum.
(جيفرسون)، يتحتم أن نبقى معاً حتى تعمل قوانا

- Birlikte kalmamız lazım.
يجب ان نبقى معاً

Birlikte kalmamız çok önemli.
من المهم أن نبقى معاً

Birlikte kalmamız gerek.
يجب ان نبقى معاً

beraber kalmamız çok önemli.
مِن الضروريّ أن نبقى معاً.

Düşündüm de, beraber kalmamız daha iyi.
فكرتُ مجدداً، يُستحسن أن نبقى معاً!

Bu konuda birlikte hareket etmemiz gerekiyor!
علينا أن نبقى معاً بهذه الأزمة

birlikte hareket etmeliyiz. Bu, hepimizi etkileyecek.
يجب أن نبقى معاً برابط واحد

Bu hiç iyi bir plan değil. Bir arada durmalıyız.
. هذا ليس بتفكير جيد . يجب أن نبقى معاً

Olmaz. birlikte kalacağız ve plana sadık kalacağız.
سوف نبقى معاً ونلتزم بالخطة.

Evlendiğimiz düşüncesi anneni öldürecek hâle getiriyorsa nasıl birlikte olabiliriz ki?
كيف لنا أن نبقى معاً إن كانت فقط فكرة زواجنا قد تقتل أمك ؟

birlikte kalmalıyız.
يجب أن نبقى معاً.

Kötü, birbirimize kenetlenmeliyiz...
سيء، يجب أن نبقى معاً