Garip kehanetler ve gizemli çingenelerden gelen ziyaretler, iç savaşların çatışmalarına ve tekrarlarına yol açar. | TED | نبوءات غريبة وزيارات من الغجر الغامضين تفتح الطريق للمناوشات وإطلاق النار وتتسبب بحروب أهلية متكررة. |
Geçmişe ait inaçlar, kehanetler, işaretler, tanrımızın kurallarını küçük görmek için tehdit unsurları. | Open Subtitles | يتمسكون بمعتقدات بالية نبوءات وبوابات التي تهدد بـ مناقضه حكم أسيادنا |
Yeremya'nın, İşaya'nın, Danyal'ın kehanetleri bunu söylüyor. | Open Subtitles | نبوءات إرميا, إشعياء و دانيال تقول ذلك من انت لتقول غير ذلك؟ |
Ayinler, kan kurbanları cübbeli adamlar kehanetleri söylüyorlar. | Open Subtitles | طقوس تضحيات الدم مجموعة من الرجال في عباءت يرددون نبوءات |
Şu ana kadar hiç sonumuzun geldiğini söyleyen kehanet cadımız olmamıştı. | Open Subtitles | لم تظهر ساحرة متنبّئة تروي نبوءات هلاكنا جميعًا إلّا الآن. |
Yani ben büyürken kehanet falan kabul edilmezdi. | Open Subtitles | أعني، كان هناك حقا لا كبر نبوءات |
Merlin kehanetlerinde asla yanılmaz. | Open Subtitles | -لمْ تخطئ نبوءات (ميرلين) يوماً |
Yanlış kehanetlerde bulundun. | Open Subtitles | أطلعتني على نبوءات زائفة |
Kıyamet kehanetlerinin ardı arkası kesilmez hele de kış geldiğinde. | Open Subtitles | نبوءات العذاب ليست أبدا نقص في المعروض، خاصة عندما يأتي الشتاء. |
Kötülüğün seçilmiş temsilcileriyle ilgili... tarih öncesinden kalma eski kehanetler vardır. | Open Subtitles | هناك نبوءات قديمة من عصور ما قبل التاريخ تحكي شيئًا كهذا حول إختيار وزير للشر |
Görüntüler, kehanetler, neyse artık. | Open Subtitles | تخيلات و نبوءات مهما أن كانت |
Senin gibi kızlar için kehanetler var. | Open Subtitles | هنالك نبوءات عن فتيات مثلك. |
kehanetler veya alevlerdeki görüntüler hakkında konuşamam ama Jon Snow'u sevmiş ve ona güvenmiştim. | Open Subtitles | لا يمكنني التحدث إلى نبوءات أو رؤى في اللهب (و لكني معجب بـ(جون سنو و وثقت به |
Kont kehanetleri locaya verdi. | Open Subtitles | أعطى إيرل نبوءات السرير. |
Ne kehanetleri açığa çıkaracağım. | Open Subtitles | نبوءات سأنقب عنها |
- Savitar'ın kehanetleri gibi. | Open Subtitles | -مثل نبوءات (سافيتار ) |
Hayatta olsa bile, hâlâ Angel'ı koruyabiliriz. Rüyalar kehanet değildir, Buffy. | Open Subtitles | حتى إذا كانت حية , نحن مازلنا نحمى (إنجل) الأحلام ليست نبوءات (بافى) |
Merlin kehanetlerinde asla yanılmaz. | Open Subtitles | لمْ تخطئ نبوءات (ميرلين) قطّ |
Çocuklardan bazıları tıpkı Nostradamus gibi kehanetlerde bulundu. | Open Subtitles | بعض هؤلاء الأطفال المعاقين قدموا نبوءات مثل (نوستراداموس) |
"... İsa'nın kehanetlerinin kanıtı tapınağın yıkılması." | Open Subtitles | أتبثت نبوءات المسيح أن المعبد سينهار |