"نبوءه" - Translation from Arabic to Turkish

    • kehanet
        
    • kehanetten
        
    • kehaneti
        
    • kehanette
        
    kehanet... Sadece birkaç saniyemiz var. Open Subtitles هناك نبوءه , ليس أمامنا سوى خمس ثواني
    Artık kehanet yok, derken ne demek istiyorsun? Open Subtitles ماذا تعنى بانة ليس هناك نبوءه ؟
    - AnnaBeth, sence bu bir kehanet miydi? Open Subtitles أنابيث هل تعتقدين أن هذه نبوءه ؟
    Bir kitap var. Bir kehanetten bahsediyor. Open Subtitles وكن لابد ان تستمع الى هناك هذا الكتاب انه نبوءه
    Bir keresinde, boyum kılıcı kadar bile değilken bana bir kehanetten bahsederek böbürlendi. Open Subtitles أبانا تباهي ذات مرة امامي عندما كنت بالكاد طول سيفه بانه قد قيل له نبوءه.
    En azından bu yüzyılla ilgili bir kehaneti, haklı çıkarıyorsun John. Open Subtitles حسناً, أنت حققت نبوءه واحدة في الالفيه, جون
    Şimdi bir kehanette bulunacak ve sizi özgürleştirecek Tanrı adına konuşacağım. Open Subtitles سأقول نبوءه الأن وسأتحدث عن من سيحرركم جميعا
    Bizi ayıran bir kehanet yok artık. Open Subtitles ليس هناك نبوءه تفرقنا
    Onları kölelikten kurtaracak bir kurtarıcı kehaneti var. - Yıldız, doğduğunu haber veriyor. Open Subtitles هناك نبوءه عن رسول النجم يدل على ميلاده
    Onları kölelikten kurtaracak bir kurtarıcı kehaneti var. - Yıldız, doğduğunu haber veriyor. Open Subtitles هناك نبوءه عن رسول النجم يدل على ميلاده
    Bir kehanette Kronos'a çocuklarından birinin onu öldüreceği söylenince, böyle bir şeyin gerçekleşmemesi için her şeyi yapmaya karar verir. Open Subtitles كرونس) قيل له بأن هناك نبوءه بأن أحد أطفاله سيقتله) فأصر بأن لا يحدث هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more