"نتبول" - Translation from Arabic to Turkish

• işemek
• işeyelim
• işeriz
• işerdik
• sıçarak
• işememeyi
• işeyeceğimizi

Tabii ki içtiğimiz biralar ile beraber ve doğal olarak işemek zorundaydık.
و مع كل الجعّه التي شربناها طبيعياً, كان علينا أن نتبول

Marina da işemek için nereye gidiyoruz?
أين سنذهب ؟ لكى نتبول فى مارينا ؟

"yoksa Gabe daha da mı zayıfladı? Farketmez, hadi üzerine işeyelim. Bayanlar ve baylar, Galiba kazananımız belli.
في كلتا الحالتين دعنا نتبول عليه سيداتي و سادتي أعتقد بأن لدينا فائز

Neyse, hadi üzerine işeyelim."
في كلتا الحالتين دعنا نتبول عليه

Biz en iyisiyiz. Napalm içer, ateş işeriz.
نحن أفضل الجنود علي وجه الأرض نحن نشرب النابلم و نتبول النار

Kızlardan birisi gelip bizden birisiyle konuşacak olsa Hepimiz altımıza işerdik heralde.
لأن لو أحد الفتيات تحدث إلى أحدنا قد نتبول فى ملابسنا الداخلية

Uyku olmaksızın, oturduğumuz yere sıçarak.
لم ننام ، كنا نتبول في مكاننا

Dokuz yıldır birbirimizin gözü önünde işememeyi başarmıştık.
علاقتنا امتدت لتسع سنوات و لم نتبول امام بعضنا

Sonra 12 yıl nereye oturacağımızı, ne zaman işeyeceğimizi, ne düşüneceğimizi söylerler.
ثم يحبسوننا مدة 12 عام ويقولون لنا أين نجلس متى نتبول وفيما نفكر

Aynen, ve ev içerisine işemek zorundayız, sokağa değil.
ويجب أن نتبول في الداخل وليس بالشارع

Ne bileyim aşağı işemek ister misin?
نتبول عليه قليلاً؟

Gidip bir kaba işeyelim.
لنذهب نتبول في كوب

Umalım da yarın işeyelim.
لنأمل ان نتبول يوم غد

Fakat biz işeriz, Doktor. Vajinalarımızdan.
ولكننا نتبول أيها الطبيب من فروجنا

NASA'da biz hepimiz aynı renk işeriz.
هنا في "ناسا".. جميعنا نتبول نفس اللون!

Ancak genelde bu durumda işerdik.
لكننا نتبول عادة الان

Ancak genelde bu durumda işerdik.
و لكننا كنا نتبول الآن

"Bahriyede bize, elimize işememeyi öğrettiler."
وعندنا بيعلمونا ألا نتبول في أيديكم

Ne zaman yiyeceğimizi, uyuyacağımızı, işeyeceğimizi söylerdin.
تخبرنا متي ننام ونأكل أو نتبول