"نتجول" - Translation from Arabic to Turkish

    • dolaşıyoruz
        
    • geziyoruz
        
    • yürüyelim
        
    • dolaşıyorduk
        
    • yürüyüş
        
    • yürüyüşe
        
    • geziyorduk
        
    • takılırdık
        
    • dolanıyoruz
        
    • gezebiliriz
        
    • dolaşıp
        
    • dolaşmak
        
    • gezinelim
        
    • eşekherif
        
    • dolaşamayız
        
    Çok iyiyiz. Rahul geldiğinden beri bütün gün dolaşıyoruz. Open Subtitles عظيم ، منذ أن حضر راهول إلى هنا و نحن نتجول طوال اليوم
    O yüzden sürekli geziyoruz ya. Her meteoru kovalıyoruz. Open Subtitles ولهذا السبب نحن نتجول ونطارد جميع النيازك
    Bu gece kumsalda yürüyelim. Open Subtitles دعينا نتجول على الشاطئ الليلة
    Emin değilim. Ama senin arabanla dolaşıyorduk. İçinde isimlerin yazılı olduğu bir listesi var. Open Subtitles لست متأكد لكن كنا نتجول في الانحاء بسيارتك وهو لديه قائمة بأسماء ..
    Roger'la yürüyüş yaptığımız Parkı biraz geç. Open Subtitles فقط في الماضي المتنزة الذي كنا نتجول فيه مع روجيل
    Belki de bir yürüyüşe çıkabiliriz. Open Subtitles ربما من الأفضل أن نتجول خارجاً
    Parkın etrafında geziyorduk ve etrafta kimse yoktu, böylece... Open Subtitles كنا نتجول في الحديقة ولم يكن هناك احد
    Eskiden amcan seni alana kadar her gün orada takılırdık. Open Subtitles كنا نتجول هناك دائما إلى أن يأتي عمك و يأخدك
    Çocukluğumuzdan beri burada sahipsiz köpekler gibi dolanıyoruz. Open Subtitles لقد كنا نتجول هنا مثل الكلاب الضالة منذ كنا أطفالا
    Neyse, çok şükür gittiler. Artık etrafı biraz gezebiliriz. Open Subtitles حمداً لله أنهم رحلوا يمكننا الآن أن نتجول حول المكان
    Üç saattir dolaşıyoruz ama ne bir hayvan ne de bir kuş sesi duyduk. Open Subtitles إننا نتجول منذ ثلاث ساعات لكننا لم نسمع أو نرى أي طيور أو حيوانات
    Çünkü bu aynen onun gibi, tek fark biz psikopat bir katilin aklında dolaşıyoruz. Open Subtitles هذا ما يبدو عليه هذا الأمر عدا أننا نتجول في عقل قاتل معتوه
    Ceplerimizde süper bilgisayarlar ile dolaşıyoruz. TED نحن نتجول بحواسيب متطورة في جيوبنا.
    Biz de Mark Rawls'ın yaşadığı sokakta devriye geziyoruz işte. Open Subtitles و صادف اننا نتجول في المكان الذي يسكن فيه مارك رولز
    Bu gece kumsalda yürüyelim. Open Subtitles دعينا نتجول على الشاطئ الليلة
    Gemiyle dolaşıyorduk fakat o, gölün daha derinlerini keşfe çıkmak için kanoya binmek istedi. Open Subtitles كنا نتجول علي باخرة ولكنه أراد أن يأخذ زورق ويتوغل أكثر في البحيرة
    yürüyüş yaptığımız ormanları özledim. Open Subtitles قد اشتقتُ للغابة التي كنا نتجول فيها
    Belki de bir yürüyüşe çıkabiliriz. Open Subtitles ربما من الأفضل أن نتجول خارجاً
    - Telefon geldiğinde bir sokaktan az mesafede devriye geziyorduk. Open Subtitles كنا نتجول في الحي عندما أجري الاتصال
    Sadece arada bir takılırdık. Open Subtitles اقصد نحن كنا فقط نتجول بدون انتظام
    3 saattir etrafta dolanıyoruz. Open Subtitles نحن نتجول منذ ما يقارب ال 3 ساعات
    - Güle güle. Neyse, çok şükür gittiler. Artık etrafı biraz gezebiliriz. Open Subtitles حمداً لله أنهم رحلوا يمكننا الآن أن نتجول حول المكان
    Biz insanlar, tabi ki köpekler gibi etrafta dolaşıp kendi bölgemizi kokuyla işaretlemeyiz TED نحن البشر، بالطبع، لا نحتاج لكي نتجول ونقوم بتحديد المقاطعات الخاصة بنا بواسطة الرائحة كما تفعل الكلاب
    Ve o zamandan beri, arabalar bize nerede yaşayacağımızı, nerede çalışacağımızı, nerede eğleneceğimizi, seçme özgürlüğü sağladı. Ve açıkçası dışarı çıkıp, dolaşmak istediğimiz zaman, TED ومنذ تلك اللحظة مكنتنا المركبات من التحرر لنختار اين نعيش واين نعمل, واين نلعب وبأمانة عندما نخرج ونريد ان نتجول
    - Öyleyse gezinelim, bebeğim. - Alçaktan ve yavaşça. Open Subtitles حسناً , دعنا نتجول علية يا صغيرى- منخفض وببطء-
    Çevirmen: eşekherif. Open Subtitles {\cH92FBFD\3cHFF0000}♪ نتجول خارجا ♪
    Öylece başıboş dolaşamayız. Open Subtitles لا يمكننا ان نتجول هكذا بدون هدف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more